SELAMLAŞMA

Selamlaşma, her toplumda, her kültürde olan bir duygu ifadesi ve bir dua şeklidir. Rabbimiz Teala bir ayeti kerimede şöyle buyurur: ” Bir selam ile selamlandığınız zaman siz de ondan daha güzeli ile selam verin veya verilen selama aynısı ile karşılık verin” ( Nisa, 86)

Bilindiği üzere İslam’ın selamı verme şekli “selamünaleyküm” veya es-Selamü aleyküm şeklindedir. Buna ve “rahmetullahi ve berekatuh” ilavesini yapmak ise daha güzel ve daha iyi olanıdır. Ayeti kerimede verilen selama daha iyisi daha güzeliyle karşılık verilmesi hiç olmazsa aynısıyla karşılık verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Selamla ilgili daha başka ayetlerde bulunmaktadır. Kur’an-ı Kerim’de Rabbimiz Teala’nın kullarını selamlamasından söz edilmiş ve Allah’ın cennetlik kullarını ahirette şu şekilde selamlayacağı bildirilmiştir. ” onlara çok merhametli olan Rabb’lerinden söylenmiş bir selam vardır.” (Yasin, 58 ) Başka bir ayeti kerimede de cennet görevlisi meleklerin cennetlik kulları şu şekilde selamladıkları haber verilmiştir. “Rabblerine karşı gelmekten sakınanlar ise bölük bölük cennete sevk edilirler. Oraya varıp da cennetin kapıları açıldığında cennetin bekçileri onlara: selam size, tertemiz olarak geldiniz. Artık ebedi kalmak üzere girin bu cennetlere” derler. (Zümer, 73)

Esasen selam: Allah’ın 99 güzel isminden birisidir ve kullarına Esenlik ve güvenlik veren anlamına gelir. Kısaca, karşılaştığı din kardeşine “selamün aleyküm” diyen bir müslüman, esenlik ve güvenlik kaynağı olan Allah’ın selamı, esenliği ve güvenliği senin üzerine olsun demekte, selam verilen de selamı alarak aynı duaları selamı verene yapmış olmaktadır. Böylece en özet bir şekilde birbirlerine dua etmektedirler.

Selamlaşmanın bu şeklinin dışında bir takım iyi dilek cümleleri, insanlar arasında karşılıklı bir güvenin oluşmasına katkıda bulunsa da, İslam’ın selamlaşmasının yerini asla tutmaz ve “selamün aleyküm” “aleyküm selam” şeklindeki selamlaşmadaki sevabı kazandıramaz.

Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmuşlardır. ” Ey insanlar aranızda selamı yayınız. (ihtiyaç sahibi olsun olmasın) insanlara yemek yediriniz. Sılayı rahme riayet ediniz.( akrabalarla ilişkiyi kesmeyiniz) İnsanlar uykudayken gece kalkıp namaz kılınız. Eğer böyle yaparsanız selametle cennete girersiniz.( Tirmizi, Kıyamet, 42)

Selamın fıkhi/dini hükümlerinden de bahsedecek olursak; selam vermek sünnet, almak ise farzdır.

Müslümanlar karşılaştıklarında selamlaşmalıdırlar. Selamı yaşça küçük olan büyük olana verir. Karşılaşan gruplardan az olan çok olana selam verir. Gruplardan bir kişinin selamı verip, diğer gruptan da bir kişinin onu alması yeterli olur. Yürüyen oturana selam verir. Binekli olan da bineksiz olana selam verir.

Selamlaşma toplumda Müslümanlar arası kaynaşma ve dayanışmayı güçlendiren çok önemli bir dini uygulamadır, görevdir. Bunu ihmal etmemeliyiz.

Rabbimiz Teala selamlaşarak selametle cennete giren kullarından eylesin.amin.

 

Halil İbrahim Sabırlı

İlçe Müftüsü

SELAMLAŞMA

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Giriş Yap

Giriş Yap

Açıksöz Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!