Mehmet Akif, Safahatında şöyle bir hikâye anlatır:
Adamın birisi yeni bir ev yaptırmış, zamanın modasına da uyarak evin salonunun ön duvarına dini ve tarihi bir olayı anlatan bir resim çizdirmeyi planlamış.
Aramış taramış işinin erbabı olan bir ressam bulmuş. Ressama planını anlatmış ve Hz. Musa’nın kavmi ile beraber Kızıldeniz’i yarıp geçmesi ve onları takip eden firavun ve ordusunun da Kızıldeniz’de boğulup helak olmasını anlatan tarihi bir resim çizmesini söylemiş. Ressam işe başlamış, çalışmış ve bitirince de ev sahibine haber etmiş. Ev sahibi gelip bakınca duvarın boydan boya kıpkızıl bir boya ile boyandığını görmüş ve ressama sormuş;
Yahu bu nedir?
İstediğiniz resimdir. Efendim.
Hani burada Hz. Musa ve kavmi neredeler?
Onlar Kızıldeniz’i yarıp öteki tarafa geçtiler onun için görünmüyorlar.
Peki, Firavun ve ordusu nerede?
Ee! Onlar da boğulup gittiler nasıl görünsünler?
Yahu bu kıpkızıl boya da nedir böyle?
Adı üstünde Kızıldeniz’dir efendim yeşil olacak değildi ya.
Doğru diyorsun. Sayende şenlendi oda.
İşte böyle, bazen öyle şeyler olur ki, yere göğe sığdırılmaz. Olmayan anlamlar yüklenir. Görüntü yoksa bile, yüklenen anlamı ve lafı çok olur.
* *
Bir kıssa da Mevlana’dan;
Bir adam evinin karşılıklı iki duvarına, zamanının en iyi ressamlarından ikisine iki resim çizdirmeyi ister. İki ressamı evine getirir ve karşılıklı resimlerini çizecekleri duvarlarını belirler. Birbirlerini görmemeleri için de karşılıklı resimlerin çizildiği iki duvarın arasına bir kalın perde çeker. Resimlerin çizilme işlemi bitinceye kadar perdenin açılmamasını söyler.
Ressamlar çalışmaya başlarlar. Birinci ressam, sanatının tüm maharetlerini sergileyerek duvara çok güzel resimler yapar.
İkinci ressam ise duvarı baştan sona temizler ve çok güzel cilalar ile cilalar. Duvar pırıl pırıl bir ayna gibi olur. O kadar parlak olur ki karşısındaki bir nesnenin görüntüsü duvara yansıdığında, olduğundan daha parlak görünür. Nihayet ressamlar işlerini tamamlayınca, duvarların arasındaki perde açılır, birinci ressamın uzun uğraşılar vererek çizdiği güzel resimler, ikinci ressamın cilaladığı duvara yansır. Öyle bir yansır ki aslından daha güzel görünür.
Ziyaretçiler ikinci ressamın çalıştığı duvarın görüntüsünü daha etkileyici bulurlar.
Duvarı cilalayan ressama bu durumun mahiyeti sorulunca şöyle cevap verir.
Allah’ın yeryüzünde yarattığı güzellikler sonsuzdur. Sen onlardan nasiplenmek istiyorsan önce gönlünü kirlerden temizle ve onu cilala. O zaman onlar senin gönlünde yansımasını bulur.
Yorumlar kapalı.