“Söz ola kestire başı, söz ola bitire savaşı”

Söz ola kestire başı, söz ola bitire savaşı” demiş büyükler. Söz; insanın düşündüklerini, hissettiklerini, yaptıklarını, yapacaklarını ve yaşadıklarını, cümlelerde itinayla kullandığı kelime ve kavramların bütünüdür. Nice sözler vardır ki; gönülleri fetheder. Nice sözler vardır ki; adamı ipe götürebilir. Ağızdan çıkan her sözün asıl mahreci, boğaz, ağız ve dudak değildir. Sözün bir anlamı da lisandır yani  dildir. Lisan insanın düşünce ve duygularının bir ifade şeklidir.  Söz, dilin ve lisanın temel malzemesidir.

İnsanın ifade edeceği şeyler insanın beyninde türeyerek, zihninde bir bekleme sürecine girer. Zihinsel işlev ise beyin ile kalp arasındaki bir tasavvur etme yeridir. Beyin düşünür ve türetir, akıl destek verir, zihin de bu oluşumu şekillendirir ve bunu kalp ile paylaşır. İnsan kalbiyle hakikate inanır. 

Kalbimizle inanır ve kalbimizle zihnimizdekileri tasdik eder, doğrularız. Kalbin evet dediği bir şey, yanılgısı yok denecek kadar doğrudur, güzeldir ve iyidir. Hulusi bir kalp ile bakılan her şey güzeldir. Hulusi kalp ile işitilen her ses güzeldir. Hulusi kalp ile hissettiklerimiz ulvi değerlerdir. İnsan duygusuyla, düşüncesiyle, davranışlarıyla iyi bir insan profili çizebiliyorsa eğer, işte O kişi bizim için vazgeçilmez değerli bir dosttur. 

Dostlarımızın bize güzel bir bakışı bizim içimizi eritmeye kadirdir. Dostlarımızın sözleri bizim için baldan da tatlıdır. Bir başka deyişle dostlarımızın sözü bize bal, başkalarına sirkedir.  Böyle insanların konuşmaları bizim içimizde güller açması için yeterlidir. Onların sözleri yılanı deliğinden bile çıkartır. Onların bakışları en azgın boğaları bile sakinleştirir. Onların bize dokunmaları bizim gönül yaralarımızı iyileştirmeye kâfidir. 

Bazı insanlar vardır ki; hakikati anlamaya algıları yoktur. Sanki kalpleri mühürlenmiş gibidir. Yalana teslim olmuş bir insan, daha baştan inanç sorunu yaşadığı gibi, hayatı sanal dünyadan ibarettir. Bir sözün, bir kavramın, bir fikrin derinliğine inemediği gibi, karşıt kavramları da karıştırarak, neyin iyi, neyin kötü olduğunu da zihinsel bir kısırlık yaşayarak kavram kargaşalığı içinde boğulup gitmeye mahkumdur. İyi bir sözün atfettiği mana bütün hayatı güzelleştirmek içindir. Kötü bir söz de hayatı zindan etmek için bir virüs gibidir. Bu virüs bütün vücudu ve bütün varlıklar alemini sarabilir. Bütün varoluş sistemini çökertebilir. Bütün hayatımızı güzelleştirecek sözler söylemek, sözler duymak temennisiyle hoşça kalın.*r.ç*

“Söz ola kestire başı, söz ola bitire savaşı”

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Giriş Yap

Giriş Yap

Açıksöz Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!