Sokaklar adamdan geçilmiyor. Buna rağmen, “adam kıtlığı” yaşandığını söyleyenlere rastlarız. Bu genel anlamda veya devlet yönetimi için ifade edilen bir söz. Özel anlamda veya iş yönetiminde de “adam arayanlara”, “bana adam lazım” diyenlere de rastlandığı bir gerçektir. Her iki durumda da, kimse “ne adam kıtlığı, işte sana adam, bak sokak dolusu adam?” şeklinde karşılık vermez. Çünkü arananın “adam” olmadığını, arananın “adam gibi adam” olduğunu bir çırpıda anlarız.

Gerçekten de “adam gibi adam” tabirini duyarız, biliriz de, gördüklerimizin bu tabirin kapsamına girip girmediğini hiç merak eder miyiz? Merak etmeye ederiz de, merak ettiğimizin “farkına varanlar” tabiri caizse hemen tekerimize taş koymaya çalışırlar. Hatta “işine gelmeyenler” öyle işbirliği içerisine girerler ki hayretler içerisinde kalırız çoğu zaman. Ama bu “işine gelmeyenler” güruhunun ortak çıkarları söz konusu olduğunda, gazetelerde, internet sayfalarında ver yansın ederler. Olası kendilerine ucu dokunacak meselelerde ellerinden geleni esirgemezler.

Ya da  “adam gibi adam” görmek için çabalar mıyız? Tabi ki herkes gibi çabalarız çabalamasına da elimizden pek fazlaca bir şey gelmez. Elimizden bir şey gelse de gelmez. Çünkü elimizi kolumuzu bağlarlar.Hem öyle bağlar ki kıpırdatamayacak hale getirirler.

Veya “adam gibi adam” tabirine kendimizin girip girmediğini hiç düşünür müyüz? Hepimiz kendimizi çok az istisnalar hariç bu tabirin içine sokarız. Fakat kendimiz değil de, toplum tarafından nasıl değerlendirildiğimizi unutuveririz. Çünkü nefsimiz buna müsaade etmez. Etse zaten “adam gibi adam” oluruz, toplum tarafından da öyle algılanırız.

Ya da kendimizi “adam gibi adam” kapsamına sokmaya gayret eder miyiz? Bence bütün mesele burada gizli. Sadece farkına varmak yetmez; adam gibi adam olma gayretimiz çok önemlidir. Gayret yoksa, hiçbir şey yoktur, olmaz da.

Veya “adam gibi adam” yetiştirmeye hiç çabalar mıyız? Bunda toplum olarak, hele hele Tosya olarak sınıfta kalmış gibi gözüküyoruz. Gocunmaya gerek yok: Hani hep söylemez miyiz “ne yapalım adamımız yok, oralarda adamımız olsaydı böyle olmazdı, memlekette adam kıtlığı var, şurada şunumuz yok, burada bunumuz yok” diye. İyi de biz “adam gibi adam” yetiştirme gayretinde olmazsak bütün bunlar nasıl olacak, gökten zembille mi inecek?

Sorular bir zincirin halkaları, bir tespihin taneleri gibi uzar gider. Sorular uzayıp gitse de, gerçek olan husus, memleketimizde “adam kıtlığı” yaşandığıdır. Buna da bir çırpıda, hiç düşünmeden inanırız, en azından itiraz etmeyiz. Hoşça kalın.

ADAM KITLIĞI

Yorumlar kapalı.

Giriş Yap

Açıksöz Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

deneme bonusu veren siteler -
deneme bonusu veren siteler
- Goley90 - tiktok takipçi satın al - instagram likes - istanbul escort - mecidiyeköy escort - bakırköy escort - postegro - istanbul escort - Baywin - deneme bonusu veren siteler - deneme bonusu veren siteler - sahabet girişdeneme bonusu veren siteler -
deneme bonusu veren siteler
- Goley90 - tiktok takipçi satın al - instagram likes - istanbul escort - mecidiyeköy escort - bakırköy escort - postegro - istanbul escort - Baywin - deneme bonusu veren siteler - deneme bonusu veren siteler - sahabet giriş