İstikamet doğru yolda
yürümek, dürüst hareket etmek manasına gelir. Kur’anda “Sırat al Müstekım” diye
geçer. Dosdoğru olan yol, her şeyin ölçülü ve dengeli olduğu, kendi ayakları
üzerinde sağlam durduğu bir hayat tarzı anlamında kullanılır.
Hayatı doğru ve dürüst bir istikamette yaşamak o kadar
kolay ve basit bir olay değildir. Hz. Peygamberimiz, Hud Suresinin 112. Ayeti
hakkında “Hud Suresi beni ihtiyarlattı.” Demiştir. Bu ayette Allah Teâlâ mealen
şöyle buyuruyor: “Emrolunduğun gibi dosdoğru ol.”
Fussılet Suresinin 30.31.32. Ayetlerinde mealen şöyle
buyruluyor. “Haberiniz olsun ki “Rabbimiz Allah’tır.” deyip
de sonra doğru gidenler yok mu, onların üzerine melekler şöyle iner: ” Korkmayın,
üzülmeyin, va’dolunup durduğunuz cennet ile neşelenin ! “Bizler sizin hem dünya hayatında, hem de ahirette
dostlarınızız, size orada canınızın çektiği vardır ve size orada ne isteseniz vardır.
Bağışlamasına ve merhametine nihayet olmayan Allah ‘tan
konukluk olarak!”
Bir Mümin Hz. Peygamberimize şöyle dedi:
Ya Resulallah! İslam konusunda bana öyle bir söz söyle
ki, ben senden başkasına o konuda bir şey sorma ihtiyacı hissetmeyeyim.
Resulullah şöyle buyurdu: “Allah’a iman ettim de. İmanda
daim ol ve dosdoğru ol.” (Müslim)
Yine Resulullah Aleyhisselam bir defasında müminlere
şöyle seslenmişti:
Dosdoğru hareket edin.
Eğriliklerden uzaklaşın. Bilesiniz ki sizden hiç biriniz sadece ameli (Namazı,
orucu, haccı, zekâtı) ile asla kurtuluşa eremez.
Bir mümin söze karıştı ve şöyle dedi.
Buna siz de dâhil misiniz Ya Resulallah?
Resulullah şöyle dedi: Evet. Ben de dâhilim. Ancak
Allah’ın beni fazlu rahmeti ile koruyup kollaması vardır. (Müslim)
Şura Suresinin 15. Ayeti Kerimesi de bu konudan bahseder.
Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor:
Bu İlahi mesajdan anlaşılan istikamet ve istikametin sapmaması
için bizlerde var olması gereken hususlar şunlardır.
1.Her müminin iyiye çağırması, kötülüklerden
uzaklaştırmaya çalışması vazifesidir.
2. Neler ile emrolunmuş isek onlara uyulması gereklidir.
3. Çoğunluk da olsa heva ve hevesten kaynaklanan davranışlara
tabi olmamalıdır.
4. Allah’ın kitabına olan imanında sağlam olmalıdır.
5.Adil olmaktan, adaleti savunmaktan asla vaz geçme. “Hak
ancak Haklı olanındır.” prensibi hayat prensibimiz olmalıdır.
6.Her hak sahibine hakkının verileceği, ilahi adaletin
tecelli edeceği bir zaman muhakkak gelecektir ve o zamanın yegâne hükümranı
yalnızca Allah Teâlâ olacaktır.
Bir bilge öğrencilerine doğruluktan, dürüstlükten,
istikametten bahsetti..
Öğrencilerinden birisi şöyle dedi:
“Efendim biraz da Din’den bahsetseniz! “
Bilge:
“Bahsettim ya! Sen dinlemedin mi?”
Yorumlar kapalı.