Kişi “laf
olsun torba dolsun”
kabilinden söylememeli, yazmamalı. Kişi ne zaman ve
nasıl söz söyleyeceğini bilmeli ve sözün “hasını” söylemelidir. Sözün
bir amacı olmalı, söz bir işe yaramalıdır. Bütün davranışlarında sevgi ve
iyilik fikrini hâkim kılmak isteyen insan, sözün de hedefinde güzellik ve
faydanın olduğunu bilmelidir. Yoksa “ben konuştum oldu, ben yazdım oldu”
saplantıları, ne kişiye, ne muhatabına hiçbir şey kazandırmaz.

İnternet
sayfalarına bakıyorsunuz, gazete sütunlarına bakıyorsunuz; yazalım, çizelim;
“bir
şeyler yazmamız lazım”
diye bir sürü işe yaramaz, kimseye faydası olmaz
satırlar. Aslında bir şeyler yazarken, bir şeyler söylemek, bir yerlere
mesajlar vermek isterken, bir de bakıyorsunuz konunun muhatabı yazan, çizen. Ne
yazdığının, daha da önemlisi ne yazmak istediğinin farkında değil. Ama
yazıyorlar durmadan, ne diyelim? Maksat üzüm yemek olmadıktan sonra yazmaya
devam edecekler bu zevatlar.

İnsanlar
arasındaki en önemli iletişim vasıtalarından birisi olan söz veya konuşma
insana büyük sorumluluklar yükler. Konuştuğunuzda, yazdığınızda işin bir de
vebal tarafı vardır. Doğru ve yerinde bir söz insanın yüzünü ağartır, işlerini
kolaylaştırır. Tersi olursa insanın başını ağrıtır, işlerini zora sürer. “İnsanı
vezir de rezil de eden
” iki dudak arasından çıkacak olan sözdür.

Söz
ağızdan dirhemle, ölçüyle çıkmalı
” buyurmuş tecrübe sahipleri. Çünkü “söz
yaydan çıkan ok gibidir, geri dönüşü yoktur.”
Nereye, nasıl varacağını,
etkisinin ne olacağını iyi hesap etmek gerekir. “
Bıçak yarası geçer, söz
yarası geçmez”
demişler. Sözün yara mı, yoksa ufuk mu açacağını hesap
edenler de sözü “
bin düşünüp bir söylemişler.” Söz üstüne söylenmiş
onlarca söz, söz söylemenin ya da gerektiğinde susmanın insan için ne derece
önemli olduğunu da ortaya koymuştur.

Onun
için “
söz söylemeli, ama öz söylemeli”, maksat güzel olmalı, niyet
düzgün olmalı, amaç bağcıyı dövmek değil, üzüm yemek olmalı. Yoksa kişi
her şeyi söyler, her şeyi yazar. Yazdıklarının muhatabı aslında kendisi olsa da
yazar, nitekim bazılarının yazdıkları gibi. Kendi nefsini tatmin etmek için,
yazmak zorunda olduğu, kendisini öyle hissettiği için yazar. ‘Neden yazdın,
kendin işin başındasın, düzeltseydin ya yazacağına’ sözüne karşılık, birde
pişkin pişkin gülüp, “öyleydi ile” diye geçiştiriverirler. Hayırlısı.Hoşça
kalın.

LAF OLSUN DİYE !

Yorumlar kapalı.

Giriş Yap

Açıksöz Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

deneme bonusu veren siteler -
deneme bonusu veren siteler
- Goley90 - tiktok takipçi satın al - instagram likes - istanbul escort - mecidiyeköy escort - bakırköy escort - postegro - istanbul escort - Baywin - sahabet giriş - Aviator oynadeneme bonusu veren siteler -
deneme bonusu veren siteler
- Goley90 - tiktok takipçi satın al - instagram likes - istanbul escort - mecidiyeköy escort - bakırköy escort - postegro - istanbul escort - Baywin - sahabet giriş - Aviator oyna