Kıymetli Okur Kardeşim; ilk insan Hz Adem aleyhisselam’dan bugüne kadar hak batıl mücadelesi var oldu. Kıyamete kadar da bu mücadele devam edecek. İbrahim Aleyhisselam nemrut ile Musa Aleyhisselam firavunla, birçok peygamber kendi dönemindeki zalim ve batıl güçlerle mücadele etti.
Hepsinin hedefi, gayesi insanları Hakk’a hakikate doğruy a tevhid inancına çağırmaktı. Hak batıl mücadelesinde bazı peygamberler canlarını bile feda ettiler.
Son peygamber Hz Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem de kardeşlerim dediği diğer peygamberler gibi tevhid inancı için her kapıyı çaldı. Her insanın ayağına gitti. Rabbimiz Kerim kitabımız kur’an-ı Kerim’de: Ey habibim de ki Hak geldi batıl zâil oldu, batıl zaten zail olmaya mahkumdur buyurdu.
Bizim peygamberimizden sonra da mücadele devam etti ve kıyamete kadar da devam edecek. Bu bu mücadelede kimi insanlar hakkın yanında, kimi insanlar da batılın yanında yer aldı.
Ne var ki ilk peygamberlerden başlayarak bugüne kadar birileri çıktı, müminmiş gibi göründü. Ya da müminliğini Kendi menfaatleri doğrultusunda kullandı. Münafıkça hareket etti. Müslümanların duygu ve düşüncelerini istismar etti. Kendisi gibi birçok insanın hem dünya hem de ahiretini mahvetti. Tarihte bunun birçok örneklerini görüyoruz.
Günümüzde de başta fetö terör örgütü olmak üzere bazı oluşumlar, ülkemizde ve dünyada Müminleri, İslam’ı kullanmakta kendi çıkarları uğruna bilinçsiz ve bilgisiz Müslümanları mahvetmekteler.
Bunun örneğini ülkemizde 15 temmuz 2016 yılında çok acı bir şekilde yaşadık. Sözde karıncayı bile incitmediklerini söyleyen birileri tanklarla insanımızı diri diri ezdiler. 250 insanımızın şehadet şerbeti içmesine sebep oldular. Cennet vatanımızda halkımıza adeta cehennemi yaşatmak istediler. Ülkemizi üstemdeki çevirip, kendi Ağa babalarının yöneteceği bir eyalet gibi yapmak istediler. Kandırdıkları yoldan çıkarttıkları inançlarıyla oynadıkları binlerce genç kardeşimiz de cabası.
Sevgili Okur Kardeşim; Bir daha başımıza böyle bir musibet gelmemesi için öncelikle itikadımızı düzeltmeliyiz. Dini inancımızı Kur’an ve sünnet için sünnet ışığında dizayn etmeliyiz. Kendimizden başlayarak neslimizi ve çevremizdeki insanları bilinçlendirmeliyiz. Duyduğumuz her dini bilgiye inanmamalı, kaynağından öğrenmeliyiz. Aynı inanç üzerinde olan bizler birlik beraberlik ve kardeşlik ruhu içinfe vatanımızı, bayrağımızı, ezanımızı ve dinimizi korumak için söz vermeliyiz. Merhum Şair Mehmet Akif Ersoy’un dediği gibi: Girmeden tefrika bir millete düşman giremez, toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez. Yeter ki biz bir olalım, beraber olalım ve kardeşçe yaşayalım. Biz inanç ve itikadımız da sağlam olur ve birlik olursak, Allah’ın nusreti her daim yanımızda olur.
Allah’ın yardımı İbrahim Aleyhisselam ile Nemrut arasındaki hak batıl mücadelesinde belli olmuştu. Musa Aleykümselam ile firavun arasında yine Allah hakkın yanında oldu. Bedir’in aslanlarını Allah Muzaffer kıldı. Çanakkale’de yedi düvele karşı verdiğimiz mücadelede Allah, yine birlik beraberlik içinde mücadele edenlerin yanındaydı.
15 temmuz hain darbe kalkışmasına gelince, o gün yine bizler, Cennet vatanımıza namahrem eli değmesin diye tankın topun tüfeğin uçağın helikopterin karşısında göğüslerimizi gerdik. Onlarca vatan evladı şehadet şerbeti içtiler. Ama Allah’ın yardımı ile yine Zafer inananların oldu. Öyle de olmalıydı. Çünkü Cenabı Allah, siz müminlere yardım ederseniz ben de size yardım ederim buyuruyor. Ne zaman Allah yardım etse o gün fetih yakın olur. Allah’ım Birlik beraberliğimizi daim eylesin. Bozmak isteyenlere fırsat vermesin. Plan proje ve maksatları neyse bertaraf eylesin, başlarına çevirsin. Allah’a emanet olun.
Yorumlar kapalı.