Hepimiz mutlu olmak isteriz. Hepimizin çokça arzuladığı mutluluk da, hayatta oynadığımız rollerde gizlidir. S. Maugham’in “Hayatta devamlı mutluluk ancak başkaları için yaşamakla elde edilebilir.” dediği gibi, eğer sürekli olacak bir mutluluğu istiyorsak, karşılaştığımız insanlar için elimizden gelen her şeyi yapmalıyız. Böylece bu dünyada kendi kendimizle değil, diğer insanlarla birlikte olduğumuz duygusunu yaşamış oluruz.

Müminlerin hakikatte kemâle ermesi için Peygamberimiz s.a.v.’in ısrarla vurguladığı temel mesajlarından biri, canlılarla olan her ilişkimizde merhameti göz ardı etmemek ve kendimizi nasıl kayırıyorsak başkalarını daha fazla kayırmaktır.

İsâr kavramı,” başkasını herhangi bir beklentimiz olmaksızın kendimize tercih etmek” demektir. Yani bir kimsenin, kendisinin muhtaç olduğu bir şeyi başka bir muhtaca vermesi, onu kendine tercih etmesi, başkasını kendinden daha çok düşünmesi demektir.

Bu kavram sadece verme ile ilgili değil, aynı zamanda bir müslüman kardeşimizin maddi veya manevi alanda bizden daha önde olmasını istemektir. Camiye girerken bile başkalarının önce girmesi için yolu açmak, ön safta namaz kılmanın sevap olduğunu bildiğimiz halde bir başka kardeşimizi bu sevaba layık görmek de isâr çerçevesinde düşünülebilir.

İnsan ancak bu yaklaşımla nefsindeki kıskançlığı yok edebilir; diğer müslümanları gerçek bir gönüldaş olarak görebilir. İnsan, ancak kendisi dışındaki varlıklara ilgi duyduğu, yakınlaştığı ve onları sevdiği ölçüde, kalbindeki ilâhi makamı ortaya çıkarabilir.

Varlık dünyasında insanın yaratılmışların en şereflisi olabilmesi için, kendi varlığının sınırlarını aşması gereklidir. Yani hayatın merkezinde Yüce Allah’ın varlığı olduğunu düşünerek diğer insanlara hizmet etmeyi, onların ihtiyaçlarını karşılamayı, “Ancak sana kulluk eder, ancak Senden yardım isteriz!” (Fâtiha, 5) ayetinde buyrulduğu üzere Allah’ın rızası için, O’na kulluk için yaptığını ifade eden kişi, Allah’a yakınlaşıyor demektir.

İnsanın kendi varlığını Allah’a adaması, O’nun diğer kulları ve yaratılmış diğer varlıkları için hizmet etmeyi düşünmesi, nefsinin kendisine fısıldadığı şeytanî etkilerden arınabilmesinin yolunu da açacaktır. Bu yola girebilmek için ise, Allah Rasulü ve onların yolundan giden nice aşıkların yaptığı gibi insanın aşka sarılması gerekir. Çünkü insanın kendisini başkaları için feda etmeye yönelten temel faktör aşktır. “Hayatını sevdikleri için feda edenlerin aşkından başka aşk yoktur; aşk, ancak kendi kendimizin feda edilişi olduğu zaman bu isme layıktır.” Hâce Alaeddin Attar k.s. Hazretleri, “Kendinizi öne çıkarmayıp kardeşinizi nefsinize tercih ediniz.” demektedir.

Cömertlik, insanın imkanları ölçüsünde kendisinde fazla olanı vermesidir. Allah’a ulaşmak için ibadetlerinde hassas davranan insanın, O’nun özel yakınlığını kazanabilmesi için cömertliğin de ötesine geçmesi beklenir. Bu kişi, kendisinin ihtiyacı olduğu halde başkasını kendi nefsine tercih etme duygusuyla hareket etmelidir. Dostça kalın….

GÖNÜL BAHÇİVANI -3-

Yorumlar kapalı.

Giriş Yap

Açıksöz Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

deneme bonusu veren siteler -
deneme bonusu veren siteler
- Goley90 - tiktok takipçi satın al - instagram likes - istanbul escort - mecidiyeköy escort - bakırköy escort - postegro - istanbul escort - Baywin - sahabet giriş - Aviator oyna - porno izledeneme bonusu veren siteler -
deneme bonusu veren siteler
- Goley90 - tiktok takipçi satın al - instagram likes - istanbul escort - mecidiyeköy escort - bakırköy escort - postegro - istanbul escort - Baywin - sahabet giriş - Aviator oyna - porno izle