Kalbi Korumak

Kalbimiz insan bünyesinin en önemli organı. O vücudumuzun kan dengesini düzenleyen bir arıtıcı değil sadece. Kalbi, tek başına anatomik açıdan değerlendirirsek yetersiz bir tanımlama yapmış oluruz elbette. Öyle ya! Kalbin yataklık ettiği nice duygular, düşünceler, vesveseler ve ilhamlar yok mudur? Nice duygu düşünceler, nice güzel hamideler, ne sevgiler ve nice insanlar sığmıştır küçücük bir et parçasının içine! İşte onu et parçası olmaktan çıkartan ve anatomik bir görevin ötesine taşıyan da bu önemli özellikleri değil midir zaten?

Kalbimiz duygularımızın merkezi. Bazen yürek, bazen gönül olarak da adlandırılıyor. Gündelik hayat içinde yaşadığımız; sosyal, duygusal, ruhsal ve anatomik binlerce olay karşısında ilk tepkiyi veren de yine kalbimizdir.Her olaya farklı tepkiler veriyor. Ritmi değişiyor, kan pompalama oranı farklılaşıyor, atışları bazen sakin olurken, kimi zamanda delire biliyor. Bazende beklenmedik bir şekilde duruyor ve sizi alıp götürüyor başka âlemlere! Hemde bir daha dönmemek üzere…

Evet insan kalbinin, ev sahipliği yaptığı ağır yükleri vardır. Her kalbin yükü ve derdi de yine kendince ve kendi şartları içindedir. O yükün altında kalmadan taşımak süreç yönetmenin de adı oluyor. Yükün altında ezilince zaten bir daha doğrulmakta mümkün olamıyor. Uzak ve yakın çevrenizde bunun örneklerini görebilirsiniz. Ya da ani bir şekilde gerçekleşen kalp krizi sonucu acı kayıplarımız, buna en yakın misaldir.

Bu yüzden beynimizden kalbimize indirdiğimiz düşünceleri ve kalbimize gelen duyguları iyi tahlil etmeliyiz.İyi ye de kötüye de misafirlik yapan düşünce sistemimizin sevkettiği telkinleri bir süzgeçten geçirmemiz gerekiyor.Kafamıza yerleştirdiklerimizi kalbimize inandırmak için ikna turlarına çıkarken, içimizdeki o vicdani sese kulak vermeliyiz. Kalbimizi zararlı düşüncelerden korumalı, sınırlarını zorlayarak, işlevini yerine getirmesini zorlaştırmamalıyız. Bilakis onun yükünü hafifletici duruş ve şekiller almalıyız ki, sağlıklı ve uzun ömürlü kalabilelim.

Kalbimizi yönetmenin de bir eğitim işi olduğunu düşünenlerdenim. Her konunun cahili olduğu gibi insan kendinin de cahili, çoğu zaman. Öyle ise kalbimizi içsel bir eğitime tutmak da bana göre kaçınılmaz bir hayat gerçeğidir. Bir kalp neye ihtiyaç duyuyor, o nasıl sağlıklı ve uzun ömürlü olabilir bunları bilmeliyiz. Bedeni olarak ihtiyaçlarımızı karşılarken, kalbi olarak kıtlıkta kalırsak sapmalar göstermenizde kaçınılmaz olur. İnsan dış dünyasını tanıdığı kadar iç dünyasınıda tanımalı diyoruz. Dışsal ihtiyaçlarını karşılarken içinin muhtaç olduklarını da bilmeli ve karşılamalı ki, yaşayan ölülerden farklı olabilsin!

Yine; kalbimizi kırmamalı, kırmalarına müsaade etmemeli ve kendimizde kalp kırmamalıyız. Zira bizim inanç sistemimiz içinde kalbin yeri yönümüzün kıblesi olan “kâbe”den daha üst düzeyde tutulmuştur. Kalp kıranın kâbeyi yıkmakla eş değer bir kötülük işlediğinin ihtarı yapılmıştır…

Mademki gerçekler böyledir, insan bedeninin ve gönlünün merkezi olan kalbini yerli yerince muhafaza etmelidir. Onu zarar ve ziyan verici olumsuz etkilerden alabildiğine korumalıdır. İnsanı insan yapan; “o iyi olursa tüm vücudun ve insanın iyi olduğu, o kötü olursa tüm bedenin ve insanın da kötülerden sayıldığı” kalbini hastalıklardan temizleyecek bir eğitime tabi tutmalıdır.

Hayatınızın, temiz bir kalp rehberliğinde; kendinizle barışık, içi dışı bir hem bedeni hem de vicdani olarak sağlıklı bir zeminde sürmesini diliyorum.

Kalbi Korumak

Yorumlar kapalı.

Giriş Yap

Açıksöz Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

deneme bonusu veren siteler -
deneme bonusu veren siteler
- Goley90 - takipcimx - instagram likes - postegro - Aviator oyna - instagram followers buy - mersin escort - sms onay - likit - misty casino - marsbahis - roup|pruo|ropudeneme bonusu veren siteler -
deneme bonusu veren siteler
- Goley90 - takipcimx - instagram likes - postegro - Aviator oyna - instagram followers buy - mersin escort - sms onay - likit - misty casino - marsbahis - roup|pruo|ropu