Yazımı yazdığımda günlerden Cumartesi, Mart’ın 3 ü. Bu gün her zamankinden daha çok kar yağıyor..O kadar güzel ki. Lapa lapa. İnsanın çıkıp, o karda dışarıda saatlerce yürüyesi geliyor. Şu sıralar o kadar sıkıntılı günler geçiriyorum ki, aslında buna çok da ihtiyacım vardı. Öyle de yaptım. İşten çıkınca karın altında ne kadar yürüdüğümün farkında olmadan uzun bir süre yürümüşüm. Çok üşüdüm ancak iyi geldi. Eve geldiğimde bayağı geç olmuştu. O kadar üşümüş ve yorgundum ki. Bir şey yemeden, pencerenin önüne oturdum. Dışarıya baktım. Göz gözü görmüyor, kar yağmaya devam ediyor.

Bir an hayatım, gözlerimin önünden geçti. Pencereden gördüğüm ben, ben değildim sanki. Camdan gördüğüm resim bana birden çok yabancı geldi. Ne kadar yorgun, bitkin, sanki yüzündeki çizgiler birden bire derinleşmişlerdi. Neler yaşanmıştı neler. Şöyle bir düşününce, bu güne gelinceye kadar yaşananlar. Şimdi geldiğim nokta elli bir yaşındayım, geriye tekrar o yıllara dön deseniz döner miydim, sanmıyorum, hatta kesinlikle diyebilirim. Çünkü düşüncesi bile korkutuyor. Bunca zor geçen yıllara kim dönmek ister ki. Ha, hayatımın akışını değiştirme şansı verecek olsalar belki.  O da olmayacağına göre aynı olayları yeniden yaşamak, kaldıramam, imkansız, hatta düşünmesi bile ürkütücü.

Yeniden camdaki resmime bakarak hayır hayır bu kadarı da fazla, artık düşünme hiç bir şeyi gönül diyorum kendi kendime. Kendimi böyle sakinleştirmeye çalışırken birden geçmişte yaşadığım, hala da zaman zaman nükseden ve yaşamaya devam ettiğim olaylar geliveriyor aklıma. Kolay olmadı köyün çobanının oğlu iken masa başına gelmek.

Bu arada hayatın zorluklarıyla bu güne gelmek kolay olmadı tabi ki.Sağlıkta elden gitti.Sağlık mı dayanır,bunca yaşananlara demekten kendimi de alamıyorum. Ben bunları kendime niye yaptım, kendimi neden bu kadar hoyratça kullandım, kendime de kızıyorum bazen. Yaşanacaksa bir şeyler, ne yapsanız engel olamıyorsunuz, yaşıyorsunuz. Ama gerçek olan şu ki, olaylar öyle safhaya geliyor, sanki tren raydan çıkıyor ve siz sadece seyrediyorsunuz. Şimdi geriye dönsen de yapacak bir şey yok, yaşananlar yaşandı, şimdi yenileri yaşanıyor ve yaşanacak. İnşallah bundan sonra güzel günler gelir, yüzümüz bundan sonra güler diye düşünmek istiyoruz değil mi?

Çok yorgunum, hala ısınamadım. Yatmak istiyorum. Yarın neler bekliyor beni, neler getirecek bilmiyorum. Ayna ile sohbetimi burada keserken;sevdiğime, sevmediğime, hatta nefret ettiğime, herkese, ama herkese güzel günler,mutlu ve huzurlu yarınlar dilerken “Bu da gelir, bu da geçer” diyorum. Hoşça kalın.

BU DA GELİR BU DA GEÇER

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Giriş Yap

Giriş Yap

Açıksöz Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!