Belki
de şu anda gördüğümüz etkiler, asıl değil; yan etkilerdir. Meseleyi
derinlemesine anlamak için bugüne nasıl gelindiğini ve şimdilik ortaya çıkan
etkilerle muhtemelen uzun vadede görebileceğimiz asıl etkiyi düşündüğümüzde,
etken maddeyi görebiliriz; bu bir “güç zehirlenmesi”.
Hatırlarsanız,
7 Haziran 2015 Milletvekili Genel Seçimleri yeni yapılmış, seçimlerde ilk kez
baraj üstü oy alan HDP, zafer sarhoşu olmuştu. Seçimin ertesi günü daha mazbataların
mürekkebi kurumadan İstanbul Bakırköy Halk Pazarı alanında bir araya gelen
PKK/HDP’liler, ellerinde terör örgütü flamaları ve PKK lideri Abdullah Öcalan
posterleriyle yürümüş, Selahattin Demirtaş ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’a
hitaben, “Korkma seni adil yargılayacağız” diyerek hem
tehdit hem de haddini aşarak meydan okumuştu.
O
günden bu güne geçen zaman içinde PKK/HDP Eş Genel Başkanları Selahattin
Demirtaş ile Figen Yüksekdağ başta olmak üzere partilerinin milletvekilleri,
teşkilat üyeleri PKK/KCK’nın hendek, barikat eylemleri ile “özerklik”
adına başlattıkları şehir savaşlarının koruyucu misyonuna eş, bir de
sözcülüğünü yaparak devlete meydan okumaya, PKK’nın her türlü şiddetine mazeret
üreterek şehir eşkıyalarının motivasyonunu canlı tutmaya olağanüstü gayret
gösterdiler.
DAEŞ’in
Ankara’da gerçekleştirdiği saldırıdan hemen sonra Hükümete “Katilsiniz.
Eliniz kanlıdır. Yüzünüzden ağzınızdan her yerinize kan sıçramıştır. Ve en
büyük terör destekçisi olduğunuz ortaya çıkmıştır… Bu alçaklık karşısında
vicdanı olanların kenetlenmesi gerekiyor” diyen Demirtaş, PKK’nın
üstlendiği veya kendi alt birimi TAK’a üstlendirdiği hiçbir katliam sonrası
“bu alçaklık karşısında” sesini çıkarmamış, katliamlara her seferinde mazeretler üreterek “AKP’nin
bizi getirdiği nokta burası” hezeyanına sığınmıştır.
PKK/HDP’nin
terör kışkırtıcılığı ve koruyuculuğunun tolore edilebilir sınırları aşmasıyla
Türkiye’nin gündemine oturan Milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılması
tartışmaları, sadece terör destekçisi olanlarla sınırlanmayıp haklarında fezleke
düzenlenmiş tüm Milletvekillerine yargı yolunu açan bir kereye mahsus Anayasa’daki
geçici düzenlemenin 376 oyla TBMM’nde kabulü sonrası HDP bir çıkış yolu
arayışına girmiş bulunuyor. Bölücülük sevdalarının doğal müttefik ve kışkırtıcı
hamileri olan ABD ve Avrupa Birliği’nin resmi kurumları yanında, uluslararası
yayın yapan görsel ve basılı medyadan da peş peşe açıklama, yorum ve
analizlerle Türkiye’ye ayar verilmeye, bölücüler koruma şemsiyesi altına
alınmaya çalışılıyor.
ABD
Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Mark Toner yaptığı yazılı açıklamada, “ABD
olarak, parlamentonun 100’den fazla milletvekilinin dokunulmazlığının
kaldırılmasını sağlayacak ve dün kabul ettiği anayasa değişikliğinin, Türkiye
genelinde konuşma özgürlüğü üzerinde olumsuz bir etkisi olacağından endişe
ediyoruz” dedikten sonra ABD’nin, anayasa değişikliğini yakından
izlemekte olduğunu da belirtip, “Bu değişiklik siyasi tartışma
alanlarının daralması sonucuna yol açarsa, bu da Türkiye demokrasisinin
kalitesini aşındırır” dedi.
AB
Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini ve AB
Komisyonu’nun Komşuluk Politikası ve Genişleme Müzakerelerinden Sorumlu Üyesi
Johannes Hahn, dokunulmazlıklarla ilgili yaptıkları ortak yazılı açıklamada, “Milletvekili
dokunulmazlığı çerçevesi, dokunulmazlıkların kaldırılması kararının alınmasına
dair hususi ve objektif kriterler içermeli. Yasal çerçevenin ve özellikle
anayasanın kısıtlayıcı bir şekilde yorumlanması, Türkiye’deki parlamento
üyelerinin ifade özgürlüğüne risk oluşturmayı sürdürüyor. Adil yargılanma
hakkı, hukukun üstünlüğünün temeli ve yargıya toplumsal güvenin garanti altına
alınmasının kilididir” ifadesini kullanıyorlar.
Koruma
şemsiyesine son örnek; İngiliz yayın organı BBC, dokunulmazlıkların
kaldırılmasına ilişkin kamuoyunu yanlış yönlendirmeye yönelik skandal bir
çarpıtmada bulundu. CNN Türk’te yer alan habere göre; BBC, “Kürt
haklarını savunan meclis üyeleri bu teklifin muhalefetteki milletvekillerini
Meclis’ten uzaklaştırmak için yapıldığını belirtirken, söz konusu teklifin HDP
ve CHP’yi hedeflediği yorumları yapılıyor” iddiasında bulunurken terör
propagandası konusuna en ufak bir vurgu yapmadığı gibi, Ak Parti’li ve MHP’li
Milletvekillerinden fezlekesi olanlarının da dokunulmazlığının kaldırıldığına
temas etmiyor.
Devam
edeceğim…
Yorumlar kapalı.