Medeniyetler Savaşı değil Hilal Haç Savaşı!-2

Dünkü yazımda “Hilal” ve
“Haç” savaşının bir köşe yazısında değinilebilecek boyutuyla tarihi seyir
ve arka planını  not düşmüş, “Soğuk
Savaş”
sonrası “Medeniyetler Çatışması” tezinin “Medeniyetler Savaşı”na
evrildiği tezinin de aslında bir Haçlı zihniyeti saldırında odaklandığını
dikkatlerinize sunmuştum.

Aslında bu tezi doğrulayan en veciz
ifade, Amerika Birleşik Devletlerinde 2001’in 11 Eylül saldırısı sonrası bir
devlet politikası olarak tüm dünyaya deklare edilen “ya bizdensin, ya düşmanım”
anlayışının öncesi ve sonrası ile tüm dünya Müslümanlarına yaşatılan acıların
kaynağını ifşa ediyor.

Öncesine ait en bariz örnek; ABD’nin
başını çektiği Hıristiyan ağırlıklı koalisyonun son Afganistan işgalinde
katledilen Müslüman sayısının 3.6 milyon olduğunu tüm dünya kamuoyu
bilmektedir.

Sonrasına
ait bir örnek; yine ABD’in öncülük ettiği Haçlı koalisyonunun Irak işgali
sürecinde katledilen Müslüman sayısı 1.2 milyon.

Tüm
Hıristiyanların desteğine paralel İran’nın da fiili ve İsrail’in zımni
desteğini arkasına alan katil/cani Beşşar Esad’in 2011’den bugüne Suriye’de son
beş yılda  katlettiği Müslüman sayısı 380
bin olarak kayıtlardaki yerini almış bulunuyor.

Bu
yazıyı yazdığım dakikalarda ya da sizler okurken Afganistan’da, Irak’ta ve
Suriye’de kaç bombanın patladığını, kaç masum insanın can verdiğini de
bilmiyoruz. İletişim çağının sunduğu imkanlarla konuyu takibe aldığımızda
görülen gerçek manzara; artık bu çatışma alanlarındaki ölümlerin birer
istatistik veri olmaktan öte bir anlam ifade etmediği Avrupa ve ABD açısından
bu milyonların ölümüne sıradan bir mesele, rutin birer uygulama sonucu  olarak bakılmaktadır.

Hafızam
beni yanıltmıyorsa daha birkaç hafta önce Diyanet İşleri Başkanımız Mehmet
Görmez, son 30 yılda İslam topluluklarına karşı yada kendi içinde çıkarılan
Batı destekli savaş ve saldırılarda ölen Müslüman sayısının 10 milyonu,
yaralanan sayısının ise 50 milyonu aştığını ifade etmişti.

Burada
şunu da not düşelim;  “Haç”lı misyonunda
kenetlenen Batının kendi üretimi olan DAEŞ terör örgütünün son Paris saldırısı
sonrası Papa’nın yaptığı açıklamadaki ‘üçüncü dünya savaşı’ vurgusu
dikkat etmemiz lazım.
‘3. Dünya Savaşı’ kavramının Papa tarafından
telaffuz edilmesi sıradan bir söz, lafın gelişi sarfedilmiş boş bir cümle
değil. Tam tersine, bir olgunun daha da yoğunlaştırılacağının işaret fişeği.

İslam
coğrafyasının çeşitli lokasyonlarında sürdürülen tüm bu asimetrik savaşların
geçmişten gelen “Hilal”, “Haç” mücadelesinin tortuları üzerinden güncellenmiş
versiyonları olduğu gerçeğini hiç unutmayalım. Dün, Afganistan savaşıyla
başlayan, Bosna, Çeçenistan savaşları, İran-Irak savaşı, Irak’ın işgali daha
sonra Arap Baharı adı altında İslam dünyasındaki hareketlenmelerin Libya, Mısır
ve Suriye yansımaları.. bütün bunların elbette içe dönük sebepleri vardı. Ama
asıl itici güç, dışarıdan/Batıdan devşirilen düşünce ve güç yoğunlaşmasıydı.

Tam
da yazıma son noktayı koyacakken, internete düşen iki haber dikkatimi çekti.
İlki, Anadolu Ajansının bir haberi; Birleşmiş Milletler (BM) Irak Yardım
Misyonu (UNAMI) tarafından hazırlanan raporda, çoğunu IŞİD’in üstlendiği ve
başta başkent Bağdat, batı ve kuzeydeki illerde olmak üzere ülke genelinde bu
yıl bombalı saldırı ve şiddet olaylarında 11 bin 118 kişinin yaşamını
yitirdiği, 18 bin 419 kişinin yaralandığı belirtildi. İkinci haber timeturk.com
internet sitesinden. Haberde, Rusya’nın Nezavisimaya gazetesinde yeralan bilgilere
göre, Şangay müttefiki ülkelerin Afganistanın kuzey bölgelerinde  tampon yapılanmaların kurulmasına karar
verdiği aktarılırken,  Tacikistan’ın
UzMetronom yayım organında da Afganistan’ın kuzeyinde ‘tampon
devletçikler’
kurma planına yer verildi. Yapılan analizde planın
detayları şöyle aktarılıyor; “Öncelikle Şangay Beşlisi, Afganistan’ın
sorunlarını NATO ve ABD ile görüşme yoluna gidecek. Bu görüşmeler kapsamında
Şangay’a üye ülkelerin yetkisini kullanarak Afganistan’ın kuzeyinde bir tampon
bölge kurulması ele alınacak”.
 

Sanırım
bu son iki haber bile iki gündür ifade etmeye çalıştığım “Hilal”, “Haç” savaşının boyutlarını yeteri
açıklıkta ortaya koymaya yetiyor.

 

Medeniyetler Savaşı değil Hilal Haç Savaşı!-2

Yorumlar kapalı.

Giriş Yap

Açıksöz Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

deneme bonusu veren siteler -
deneme bonusu veren siteler
- Goley90 - tiktok takipçi satın al - instagram likes - istanbul escort - mecidiyeköy escort - bakırköy escort - postegro - istanbul escort - Baywin - sahabet giriş - Aviator oynadeneme bonusu veren siteler -
deneme bonusu veren siteler
- Goley90 - tiktok takipçi satın al - instagram likes - istanbul escort - mecidiyeköy escort - bakırköy escort - postegro - istanbul escort - Baywin - sahabet giriş - Aviator oyna