Vali Bektaş ”Kastamonu Potansiyeli Olan Bir Şehir”

featured

İstamonu
Gazetesi 17-23 Temmuz 2012 tarih ve 12 sayılı nüshasında yayınlanan, Murat
GÜVEN ile DERİN DİYOLOG Bölümündeki Kaybolmaya yüz tutmuş değerlerini
arayan bir şehrin” Süper Vali”si Erdoğan BEKTAŞ başlıklı röportaj.

 Tarih: 16 Temmuz 2012 Pazartesi…

Yer Kastamonu Valilik binası…

Kastamonu’nun hemen her ilçesinde şenlik festival gibi
çeşitli etkinlikler yapılıyor ve vali bey mümkün olduğunca her etkinliğe icabet
etmeye çalışıyor… Bu yüzden yorgun olacağını düşünüyoruz ama oldukça dinç ve
enerjik çıkıyor karşımıza… Bütün vilayetin sorumluluğunu taşımanın dayanılmaz
ağırlığını unutuyor olmalı gerçekleştirmek istediği projelerini heyecanla
anlatırken… “Verdiğim kararın doğruluğuna inanmışsam hiçbir güç
durduramaz beni” diyecek kadar dirayetli, şartlar gerektirdiğinde
insiyatif kullanmaktan çekinmeyecek kadar cesur. haklı olduğu durumlarda
köprüleri ve kendini hazır yakmaya; Bir “Anka Kuşu” gibi kendi
küllerinden yeniden doğmaya… Sayın Vali’yle söyleşirken zamanın nasıl
geçtiğini anlayamıyoruz… Sorduğumuz her soruyu aynı dinginlik ve aynı tonda
yanıtlaması, bazen bilgi dağarcığını sayfalarında gezinirken gözlerinin bir
noktaya odaklanması belirgin bazı özellikleri…

Ve bir şeyi öğreniyoruz;“Resmiyet” demek, üst
makamlara kayıtsız şartsız” Teslimiyet” demek değilmiş.

 

”Kastamonu potansiyeli olan
bir şehir”

 

Murat Güven: Sayın Valim,
birkaç gün önce Ağlı Kale Şenlikleri’nde birlikteydik ve ben sizi takdim
ederken bir Vali’nin yapması gerekenden çok fazla gayret sarf ettiğinize vurgu
yapmıştım. Bu tür takdimler ve iltifatlar yerli yersiz hak edene hak etmeyene
sık sık yapıldığı için bazı çevrelerce bir beklenti uğruna veyahut aşırı bir
övgü olarak algılanabiliyor. Oysa şahsımın ve genel olarak Kastamonuluların
kanaati, sizin göreve geldiğiniz günden beri olağanüstü bir gayretle
Kastamonu’ya hizmet ettiğiniz-dir. Bu enerjiyi nasıl temin ediyor ve sür­dürülebilir
hale getiriyorsunuz?

Vali Erdoğan Bektaş: Öncelikle, güzel düşünceleriniz
için içtenlikle teşekkür edi­yorum. Bizim bir çabamız var; görev yap­tığımız
yerlerde başarılı olmak. Bu, sadece Kastamonu’ya has değil. Her görev yaptı­ğım
yerde aynı gayretle, aynı basan hede­fiyle görev yaptım. Beni ne mutlu ediyor;
bu gayretin farkında olunması, buna teşekkür edilmesi. Her insan yaptığı işin
başarılı olmasını, karşılık bulmasını, takdir görmesini ister. 1 ‘buçuk seneyi
aşkın bir süredir Kas­tamonu’dayız. Emek veriyoruz, çalışıyo­ruz. Kastamonu,
potansiyeli olan bir şehir. Çalışıldığında başarının gözlenebileceği bir şehir
olduğunu düşünüyorum, o mantıkla çalışıyoruz.

 

Sayın Valim, festival
sezonundayız ve sizin festivaller konusunda farklı bir ba­kış açınız var.

 

Festivaller Kastamonu’ya ne
kazandırır, genel anlamda festivallerle ilgili düşünceniz nedir?

Festivallerin ana çıkış noktası dışarıda­ki,
gurbetteki hemşerilerimiz. Bir şekilde memleketlerinden uzakta yaşayan
hemşerilerimizin doğdukları yerlerle diyaloglarını sürdürme çabası.
Memleketlerinden kopmadıklarının bir göstergesi… Dışarıda büyük bir
potansiyel olunca ki, Kastamonu’da 360 bin olup, büyük şehirlerde 1,5 milyon
nüfus olunca Kastamonu’da bir beklenti oluşuyor; acaba dışarıdaki
hemşerilerimizden yararla­nabilir miyiz? Mahalli aktörlerde, ekonomik ve diğer
başka açılardan bir beklenti kurabilir miyiz, şehrin olumsuz gidişatını olumlu
hale getirebilir miyiz, sektörel bir canlılık kazandırabilir miyiz beklentisi
oluşuyor. Bu beklentiler çakışınca da, festival organizas­yonları zirve
yapıyor.

 

“Daha faili
çalışılmalı”

 

Bu organizasyonlar amacına
ulaşıyor mu?

Bu
organizasyonlar büyük emek ge­rektiriyor, yüksek maliyetler gerektiriyor.
Amacına ulaşıyor mu sorusunun yanıtı konusunda elbette insanların bir araya
gelerek kaynaşması konusunda fayda sağlıyor. Sos­yal bir ortam oluşuyor.
Dostluklar tazele­niyor. Bir bağ, bir köprü kuruluyor. Bunun daha ilerisi, yani
mahalli beklenti olan ve dı­şarıdan gelen hemşerilerimizin şehre katkısı
sağlanıyor mu dersek bunun için biraz daha zamana ihtiyaç var. Daha doğrusu
altyapı konusunda daha fazla çalışmaya ihtiyaç var.

 

“Çabamız tersine göçün
Şartlarını oluşturmak”

 

Bu organizasyonlarla tatil
amaçlı ge­len gurbetçi Kastamonuluların tamamen bir geri dönüşleri, tersine göç
etmeleri mümkün müdür, bunun için neler yapıl­malıdır?

Gerçek bir
geri dönüş sağlamak için alt­yapının ciddi mana da oluşturulması lazım.
Bağını-bahçesini, tarlasını bırakıp bura­dan giderken verdiği karar kadar geri
dö­nüş kararı da bir o kadar ciddi bir karardır. Doğduğu yeri bırakıp gidenler,
bir gelecek uğruna gittiler. Geri dönüş içinde aynı is­tikbali burada görmeleri
gerekir. Bu istik­bali göremediği sürece geri dönüş mümkün olmaz. Bizim çabamız,
bu potansiyeli or­taya çıkarmaktır. Elbette bu kısa vade de gerçekleşmez,
Kastamonulunun İstanbul başta olmak üzere büyük şehirlere göçü bir günde
olmadı. Bu bir süreçtir. 30 sene, 40 sene, belki 100 sene devam eden bir süreç.
Geri dönüşün gerçekleşmesi, Kastamonu’da bir hareketin başlaması sürecinin ön
şartına bağlıdır. Biz bunun için çalışıyoruz.

 

“Nostaljik yatırım İçin
gelecek olan gelmesin”

 

Sizin
Kastamonu’ya yatırım konusunda, ‘Nostaljik bir yatırım için Kastamonu’ya
gelecekseniz gelmeyin’ şeklindi bir beyanatınız vardı. Bu ifadeyi açabilir
misiniz?

Net olarak
söylüyorum; nostaljik düşüncelerle yatırım yapmayı düşünmek gerçekçi bir hesap
değildir, ekonomik bir hesap değildir, böyle düşünceye sahip olanlar kendisini
yormasına ve üzmesine gerek yok. Bu tutmaz. İkinci nesil Kastamonu’yu daha az
biliyor, doğduğu yetiştiği şartları seviyor. Üçüncü nesil Kastamonu’yu hiç
bilmiyor! Memleket kavramının karşılığı nerede doğup büyüdünüzse orasıdır. Ama
Kastamonu’nun bir şansı var; burada doğ­mak veya büyümekten ziyade, nereli
olursa olsun Kastamonu’yu kim görse; ‘burası bir cennet’ diyor. Gerçekten
müthiş bir coğraf­ya. Eko turizm potansiyeli var, huzur var. Kastamonu
gerçekten bir cennet.

 

“Kalkınma H er alanda
birlikte olmalı”

 

Kastamonu’nun kalkınması konusun­da
bir öncelik söz konusu mu? Önce sa­nayi, önce turizm veya başka öncelikler
belirlenmeli mi?

Ben öncelik
koymuyorum. Hepsi önem­li, her birinin getirişi farklı. Sanayi dediğimiz zaman,
12 ay size kan veriyor can veriyor. Turizm, belli mevsimlere dönük getiriye
sahip. Ve artık insanlar çok para harcamak istemiyorlar. Eskiden olduğu gibi
turist bir yere geldiği zaman paraları boca etmiyor, hesabını yapıyor. Ama
turizm bir değer, sanayi bir değer, hayvancılık bir değer. Bunların hepsini üst
üste koyarak bir yapı oluşturmamız gerekiyor. Önemli olan tüm bunların
altyapısını ekonomik olacak şekilde takviye edebilmek. Biz bunu yapı­yoruz.

 

“Yollar, tüneller,
havaalanı yapıyoruz”

 

Neler yapıyorsunuz, anlatır
mısınız?

Duble yollar
yapıyoruz, tüneller yapıyo­ruz, havaalanı yapıyoruz, limanla meşgulüz. Şehir
güzelleşiyor. Kentsel dönüşümle cid­di manada uğraşıyoruz. Turizm potansiyeli
olan yerlere emek veriyoruz. Ilgaz Dağı’na yeni bir kayak tesisinin ihalesini
yaptık bu günlerde sözleşmesini imzalayacağız. Biz şehri her açıdan potansiyeli
olan bir yer haline dönüştürmeye çalışıyoruz. Ardın bu potansiyel müşterisini
bulacaktır. Turist te gelecektir, sanayici de gelecektir, tüccar da gelecektir,
işadamı da gelecektir. Benim bundan tereddüdüm yok. Çünkü Kastamo­nu bakir bir
yer, potansiyeli olan bir şehir.

 

“Ulaşım her şey tamam”

 

Sözünü ettiğiniz
yatırımların ve hiz­metlerin gerçekleşmesi için ulaşımın önemi malum.
Kastamonu, ulaşım konu­sunda ne durumda?

Ulaşımda
yoluna girmeyen bir işimiz kalmadı. Sadece zamana ihtiyacımız var. Havaalanının
3 ay’ ihtiyacı var, Ilgaz Tüne­li’nin ve İnebolu yolunun 2 seneye ihtiyacı var,
Cide-Kurucaşile yolunun 1 seneye ihti­yacı var, duble yolların 1,5 seneye
ihtiyacı var. 2 sene sonra Kastamonu bambaşka bir şehir olacak.

 

KUZKA %60
pay

 

KUZKA (Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı) bünyesinde de
Kastamonu’yu ve bölge illere yapılan
hizmetler var. KUZ-KA nasıl bir yapıdır ve bu yapı bünyesin­de hangi hizmetler
verilmektedir, özetler misiniz?

KUZKA; Kastamonu, Sinop ve Çankırı illerinin
valilerinin dönüşümlü olarak baş­kanlık ettiği bir oluşum. Yönetimde 3 ilin
4’er yöneticisi (Vali, Belediye Başkanı, Sanayi-Ticaret Odası Başkanı ve İl
Genel Meclisi Başkanı) yer alıyor.

KUZKA,
yaklaşık 2 yıl önce kurulmuş­tur. Avrupa Birliği sürecinden kaynaklanan proje
bazlı yeni bir kalkınma modelidir. Biz bu ajansın imkânlarından Kastamonu’yu
faydalandırmak için ne gerekiyorsa yaptık. Örneğin; Orada %60 gibi ciddi bir
pay al­dık.  STK’ları organize ettik.
Özel sektörü bir araya getirdik, KOBİ’lerin o imkânlar­dan faydalanmaları için
çalışmalar yaptık. Güzel projeler üretildi. Bu projeler birer bi­rer hayata
geçiyor ve Kastamonu sanayisini sürekli takviye ediyor.

 

“Başkan
Topçuoğlu’nu en kısa zamanda görevinin başında görmek istiyoruz”

 KUZKA deyince aklımıza
Çankırı’da-ki bir toplantı esnasında rahatsızlık ge­çiren Kastamonu Belediye
Başkanımız Sayın, Turhan Topçuoğlu geliyor. Siz oradaydınız ve hadiseye yakinen
şahit oldunuz. Sayın Başkanın şu anki sağlık durumuyla ilgili bilgi verebilir
misiniz?

Evet, Sayın
Başkan Çankırı’daki KUZ­KA toplantısı sonrası yemekten çıkarken kalp krizi
geçirdi. Süreci yakından izledim. Ciddi bir vakaydı. Ama çok şükür ben atlat­tığını
düşünüyorum. En son Kastamonu’ya geldiğinde görüştüğümüz de espri yapar ha­le
gelmişti. Bu vesileyle tekrar geçmiş olsun diyor, en kısa zamanda tamamen
iyileşerek görevinin başına dönmesini diliyorum.

 

 

Vali Bektaş ”Kastamonu Potansiyeli Olan Bir Şehir”

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Giriş Yap

Giriş Yap

Açıksöz Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!