YALNIZLIĞIMIZ VE KALABALIKLAR – 2 –

YALNIZLIĞIMIZ VE KALABALIKLAR – 2 –

Herkes piyasanın istediği gibi giyinmeli, saçını, sakalını modaya göre şekillendirmeliydi. İş yapmak isteyenler, dükkânlarının ismini İngilizce koymalı, teşrifatında egemen kültürün ‘trend’lerini izlemeliydi. Mesela vitrinlerini çıplaklık kültürüne göre düzenlemeli, bu arada yılbaşı gibi zamanlarda Noel Baba, çam ağacı gibi,tüketim ekonomisinin gereği “sevgililer günü,anneler günü, babalar günü” gibi güya “özel” günlerde bu günlere ait süsler bulundurmalıydı. Ürünlerinin reklamında moda değerleri öne çıkarmalı, telkin edilen dünya görüşünü seslendirmeliydi. Öyle de oldu…

    Şehirlerimizde caddelerimiz, sokaklarımız boyunca uzanan mağaza vitrinleri, bizi sağdan soldan kuşatmış, sürekli egemen batı kültürünü empoze ediyor.  Bu dükkânların sahipleri kim? Gayrı Müslimler mi? Yoksa adı Ahmet, Mehmet, Mustafa, İbrahim olan müslüman vatandaşlarımız mı?

    Ya bulutlara başını uzatmış, gökdelenlerdeki bürolar ve oralarda çalışan kılık kıyafetleri, saçları hep birbirine benzer bir şekilde biçimlendirilmiş genç hanımlar, delikanlılar… Ya küçük bir Anadolu kasabasında, Tosya’mızda bile sıkça görür olduğumuz saçları Amerikanvari traşlı, jölelenmiş dik saçlı, keçi sakallı tabir ettiğimiz pis sakallı gençlere ne demeli?  Onlar kimlerin oğlu, kimlerin kızı? Tabiî ki bizim oğullarımız, bizim kızlarımız.

    İstanbul’u fetheden ordu için Peygamber Efendimiz (sav), “ne güzel ordu,” buyurmuştu. Yürekleri ulvi duygularla dolu, kendilerini yüksek bir gayeye adamış o şehitlerin, gazilerin torunları nerede?  Bugün mescitsiz alışveriş merkezlerinde çalışan, her türlü günahın işlendiği ortamlarda eğlenen, camisiz ‘rezidans’larda, nikâhsız ilişkiler yaşayanlar kimin torunu?

Modern hayat insanımızı kendi tarihinden, toprağından, yurdundan, kimliğinden kopardı, başkalaştırdı. İbni Haldun’un yüzlerce yıl önce yaptığı tespiti haklı çıkarırcasına, “mağluplar galipleri taklit etti.”

    Aslında, atalarımız harp meydanlarında mağlup edilmemişti. Yedi düveli denize dökmüş, vatanına sahip çıkmıştı. Ama torunları, kökleriyle bağlantılarını koparınca benliğini yitirdi, yenilmişlik psikolojisine düştü. Dünya sevgisi ve bireysel hırslar, gençlerin çoğunu kendi özüne yabancılaştırdı. Öyle ki, çok dindar ailelerin çocukları, eğitimleri için gittikleri Avrupa ülkelerine yerleşti, buralardan evlendi, onlara benzedi. Burada kalanlar da batılı hayat tarzını kendi evlerine ve iş yerlerine getirdi. Dini bağlarını muhafaza eden, İslamî hayatı yaşamayı kendilerine düstur edilen, bu yaşantıyı özenle sürdürenler hariç, çoğu müslüman, modern hayat tarzına karşı kendini ve evladını koruyamadı…Devam edecek….

 

YALNIZLIĞIMIZ VE KALABALIKLAR – 2 –

Yorumlar kapalı.

Giriş Yap

Açıksöz Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

deneme bonusu veren siteler -
deneme bonusu veren siteler
- Goley90 - tiktok takipçi satın al - instagram likes - istanbul escort - mecidiyeköy escort - bakırköy escort - postegro - istanbul escort - Baywin - sahabet giriş - Aviator oynadeneme bonusu veren siteler -
deneme bonusu veren siteler
- Goley90 - tiktok takipçi satın al - instagram likes - istanbul escort - mecidiyeköy escort - bakırköy escort - postegro - istanbul escort - Baywin - sahabet giriş - Aviator oyna