Kimseye yük olmaz bahar mevsimi. Kendi bereketiyle gelir. Yükü ise nimetinin içinde eriyip gider. Gelirken ıtır kokulu çiçeklerini de getirir. Tıpkı ısısını getirdiği gibi. Ayvalar, erikler, papatyalar, menekşeler, çiğdemler, gelincikler… Kokuları, endamları ve görünümleriyle bir başkadır baharlarda. Coğrafyasına davet ederler bizleri. Üzüntülerimize; neşe, yalnızlık duygumuza; çoğalma katarlar. Sırada lale sümbüller, gül bülbüller de vardır elbette!
Geldiği zaman usulca dokunur toprağa.Bir selam verir rüzgârla. Sonra geçip gider içimizden.Hiçbir şeyi zorlamaz.Ne dalı, ne göğü, ne de insanı. Baharın yükü yoktur, hesabı yoktur, külfeti yoktur. O vermek için gelir. Gökyüzü rengini verir, kuşlar sesini, ağaçlar gölgesini. İnsan, bu cömertliğin içinde kendini yeniden keşfeder…
Ben bir kış çocuğuyum. Bahar mevsimlerindeki hadsiz ve hudutsuz sevincim belki de sırf bu yüzdendir. Kim bilir! Sabaha kuş sesleriyle uyanmak ne güzel bir duygudur benim iklimimde. Güneşin tabiatla birlikte içimizi ısıtması ve serin meltemlerin yüzümüzü ve ruhumuzu okşaması karşısında engin bir duyguya gark olurum. Allaha bir kez daha şükrederim verdiği nimetler karşısında… Yeter ki, bahar bayramı adı altında ülkemin huzurunu kundaklamasınlar. Yeter ki terör belası olmasın. Bayram havasında kutlanılması gereken şu güzel günleri ihanetlerine alet etmesinler!
Kimse bahardan şikâyet etmez. Ne yorgunluk yükler omuzlara, ne de gam getirir kalplere. O gelirken izin istemez, giderken helallik sormaz; ama her gelişinde insanın içine bir affediş, bir başlangıç tohumu eker.Bahar, hesap sormaz insana. Kışın dondurduğu kalplerin neden üşüdüğünü merak etmez. Güneşini esirgemez, rüzgârını nazik estirir. Ağaçları uykudan uyandırır ama kimseye “neden uyuyordun” demez. Çiçek açarken kimseden izin almaz, ama kimsenin alanına da taşmaz. Kendiliğinden, sessizce, kibirsizce gelir.
Oysa insanlar ne çok yük taşır. Geçmişin keşkeleri, geleceğin belirsizlikleri, bugünün yetişmeyen işleriyle. Ancak bahar öyle midir? Bu yüklerin arasından geçerken ne bir omza dokunur ne de bir yüreği ezer. O sadece hatırlatır! Her şey yeniden başlayabilir. Toprak bile pes etmemişse, sen neden vazgeçiyorsun der gibi bakar yüzümüze.
Belki de bu yüzden baharda insanlar âşık olur, affeder, susar, içini dinler. Çünkü bahar, ruhun taşındığı değil, ruhun dinlendiği bir mevsimdir. Yükü yoktur; çünkü kendisi yük taşıyanlara bir durak, bir nefes, bir umut olur.
Bahar, dirençtir biraz da.İçimizde gizli kalmış umutların sessiz bir uyanışı gibi. Kırılmış ne varsa, usulca toplar.Söz söylemeden onarır kırıklıkları.Kırgınlıklarımızın üzerine güneş gibi doğar.Ne öfkesi vardır ne de karanlığı.Yalnızlığı sevse de kimseyi yalnız bırakmaz.Onda renk, koku, serinlik ve merhamet var. Bazen de bir iç geçiriş kadar sessiz sevinçler armağan eder. Bazen de omuz verir duygularımıza…
Hasılı içimizi serinleten, ama üşütmeyen bir mevsimdir bahar…
Ömrünüzün bahar güzelliğinde geçmesi dileğiyle.
Yorumlar kapalı.