Kalabalık Ankara sokaklarında sonbaharın serin rüzgârına bir memleket kokusu yayıldı bu hafta. 9-12 Ekim 2025 tarihleri arasında Millet Bahçesi Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen 20. Başkent’te Kastamonu Günleri, hasret gidermek için önemli bir köprü oldu yine. Taşköprü sarımsağı, çekme helva, pastırma, sucuk, bal, etli ekmek, kestane, peynir, kel simit, siyez bulguru ve yöresel tatlar gibi daha nice ürün stantlarda yerini aldı…
Ankara Kastamonu Dernekler Federasyonu (KASDERFED) öncülüğünde 2005’dan beri kesintisiz devam eden bu etkinlik, bu yıl halka 20. kez kapılarını açtı. Kastamonu’nun kültürel mirasını başkentlilere sundu.
Katılım, daha önceki yıllara göre yoğun olmasa da açılış töreni, hemşerilerin bir araya gelişini simgeledi. AK Parti Kastamonu Milletvekilleri Serap Ekmekçi ve Halil Uluay, İl Başkanları, bürokratlar sivil toplumun öncüleri ile çok sayıda memleket sevdalısı katıldı. Vali adına Tosya Kaymakamımız kurdeleyi kesenler arasındaydı. Bu yönüyle sıcak bir atmosfer vardı. Etkinlik sadece bir fuar değil, bir dayanışma şölenine dönüştü. Stant sayısının geçmiş yıllara göre düşük olması satış cirolarına olumlu etki yapmış olmalı…
İnebolu Belediyesi’nin standı ilçenin doğal ve tarihi zenginliklerini yansıtıyordu. Diğer ilçelerden katılımlar eskisi kadar görkemli olmasa da yine de Karadeniz’in yiğit rüzgârına eşlik eden bir eda ile “Tadımlık Kastamonu”ya ev sahipliği yaptı fuar alanı. Tosya’dan ise sadece Halk Eğitim Standını gördük. İlçe Milli Eğitim Müdürümüze şükranlarımızı ifade etmek isterim. Belediye, Tosya pirinci ve ürünleri yine yoktu. Tosyalılar bu etkinlikte de sığınaksız kaldı. Etkinliğin eski görkeminde olmaması, katılımın gerek esnaf gerekse belediye ve kurumlar nezdinde sönük olması dikkatlerden kaçmadı. Şahsen bende derneklere karşı olumsuz bir tutum olduğu ya da yönetime karşı bir tepki olduğu izlenimini doğurdu. Bu şekliyle manzaranın Kastamonu’ya yakışmadığını açıkça söylemek yersiz olmaz.
Ayrıca tarihi bir yıl önceden açıklanan Ankara Kastamonu günlerine rağmen İstanbul derneklerimizin de aynı tarihte Kastamonu günü düzenlemiş olması da ayrı bir garabet diye düşünüyorum. Çünkü esnaf ve kurumların ikiye bölündüğü bir kısmının Ankara’ya bir kısmının da İstanbul’a gittiğine şahit olmak üzücü bir durumdur.
KASDER-FED yöneticilerinin, başkentte bizi Ilgaz Dağları’na, İnebolu Limanına, Nasrullah Camii’nin avlusuna, İstiklal Yoluna, Şerife Bacı’nın fedakârlığına ve nice kahramanlıklara götürmesi geçmişimizi ve bugünü hatırlatmasını kültürel manifesto olarak görüyor ve destekliyorum. Davul zurna ekibi, halk oyunları, sanatçılarımızın konserleri gibi gösteriler ile topyekûn olarak etkinlik, Ankara’daki 46 binden fazla Kastamonulu’yu birleştirmesi bakımından son derece önemlidir. Her şeye rağmen 20 yıllık bir geleneğin gücünü bir kez daha hissettik. Doğrusu tadımlık lezzetler doyumsuz bir özlem bıraktı içimizde…
- Kastamonu Günleri, kültürel kimliğimizin direncini ve kapsayıcılığını bir kez daha kanıtladı. Hemşerilerimizin gözlerindeki ışıltı, stantlardaki emeğin sıcaklığı ve sahnedeki ritimler, Ankara’yı bir anlığına Kastamonu’ya dönüştürdü. Bu etkinlik sadece bir kutlama değil, geleceğe emanet bırakılacak bir mirastır!
Öyle ise; bir dahaki sefere, 21’inci buluşmada daha kalabalık bir şölen için herkesin gerekli özveriyi göstermesi ve birliğimize katkı sağlamasını umut ediyorum.
Emeği geçenlere sonsuz teşekkürler ediyoruz…
Yorumlar kapalı.