Bu 1 Nisan şakası değil; Kafkaslarda savaş provası..

Cumartesi
günü hafta sonu tatilinin rehaveti içinde vakit geçirirken ABD’de bulunan “Başkan”
Recep Tayyip Erdoğan’ın Türk-Amerikan Kültür ve Medeniyet Merkezi’nin
açılışında söylediği “Ermenistan-Azerbaycan sınırında çatışmalar ciddi
manada sürüyor ve bu çatışmalarda her iki taraf da ciddi zayiat veriyor. Az
önce bir Azeri televizyon(c)u önümü kesti. Onun gözlerinde gözyaşı gördüm,
acaba bizim ülkemizdeki medyanın gözlerinde de bu gözyaşını görebilecek miyiz?”
 ifadesini
kullanmasından sonra zihnimi kurcalamaya başlayan “neler oluyor?”
sorusuna haber kanalları ve İnternet portallarında cevap aramaya başladım.
Yıllardır Azerbaycan-Ermenistan arasındaki Karabağ’ın Ermenilerce işgalinden
kaynaklanan rutin sınır çatışmaları belki de ilk kez bu çapta bir büyüme
göstermişti. İki taraftan da yapılan ilk açıklamalar; olayın ciddi boyutta
kapsamlı ve daha da genişlemeye/büyümeye müsait, hatta ucu savaşa kadar
gidebilecek çapta olduğunu gösteriyor.

Önce
hafızamızı tazeleme adına “Karabağ sorunu nedir?” sorusunun
cevabına bakmak gerekiyor; 1991 yılında Sovyetler Birliği’nin dağılmasından
sonra Ermenilerin, Azerbaycan sınırları içinde bulunan Yukarı Karabağ’ı işgal
etmesiyle savaş çıktı. İki ülke arasında 1994’te imzalanan ateşkes antlaşması
her ne kadar görünürde savaşı sonlandırsa da gerginliği bitirmeye yetmedi.
Azerbaycan Ermeni askerlerinin işgal bölgesinden çekilmesini isterken,
Ermenistan bu bölgenin bağımsız olmasını talep ediyor. Bu gerginlik, 20 yılı
aşkın süredir zaman zaman küçük çaplı çatışmalarla bugünlere geldi. Şimdi yaşanan
son olay vesilesiyle yapılan açıklamalar arasında Azerbaycan Cumhurbaşkanı
İlham Aliyev, Ermenistan ordusunun cephe hattında provokasyon yaptığını ifade
ederken, Azerbaycan Savunma Bakanlığı da Ermenistan güçlerinin sınır
bölgelerinde son 24 saatte 127 kez ateş açtığını ve havan topu ile ağır
silahlar kullandığını açıklamıştı.

Yukarı
Karabağ sorununun çözülmesi için 1992 yılında ABD ve Rusya öncülüğünde AGİT
çerçevesinde kurulan Minsk Grubu’nun, sorunu çözmeye değil; sürekli ötelemeye
çalışması en sonunda iki ülkeyi savaşın eşiğine getirdi; ‘olacağı buydu’
dersek, yanlış ifade etmiş olmayız.

Ermenistan’ın
haksız işgal talebinden vazgeçmeme ısrarı, Azerbaycan’ı uluslararası toplum
nezdinde haksız düşürmek için başvurduğu sınır provokasyonları ile tahrik
stratejisine yol açan çok önemli bir kritik eşiği de hatırlamak lazım;
Rusya’nın Türkiye ile yaşadığı krizin patlak verdiği günlerde Ermenistan’daki
askeri üslerine takviye silah, araç-gereç ve donanım ikmali de Ermenistan’ı
Azerbaycan’a karşısında oldukça cesaretlendirmiş görünüyor.

Bu
köşede daha önce de yazdım; Rusya lideri Putin, ABD karşısında bir “Süper
güç”
olduğunu dünyaya kanıtlamak için sırasıyla Gürcistan, Ukrayna,
Kırım, Suriye ve Suriye bağlamında Türkiye üzerinden kurduğu kriz çıkarma
denklemini ve bu denklemden her şartta kazançlı çıkma stratejisinin bir parçası
olarak bugün, bugün değilse yarın -ama mutlaka- Kafkas bölgesinde de belki
güdümündeki tetikçiler üzerinden belki de doğrudan bir başka senaryoyu devreye
sokacaktır. Putin, bir bakıma buna mecbur; içerdeki sosyal gerilimi düşürmek,
dışarıdaki imajını düzeltip yeniden üst seviyelere çıkarıp pekiştirmek için
bunu kaçınılmaz bir zorunluluk olarak görüyor. Bu nedenle Azerbaycan-Ermenistan
cephe hattında 1 Nisan gecesi gerçekleşen bu çaptaki bir ateşkes ihlalinde
Ermenistan’ın Rusya’dan vize almamış olmasını düşünmek safdillik olur.
Azerbaycan’ın gücü nispetinde karşılık vereceğini, Türkiye’nin de uluslararası
platformlarda Azerbaycan’dan yana tavır takınacağını bile bile bu provokasyonun
gerçekleştirilmiş olması, Ermenistan’ın tek başına verdiği bir karar olamaz
diye düşünüyorum. Yakın bir zamanda tıpkı Suriye’de olduğu gibi Putin, “Ermenistan
çağırdı”
gerekçesi ile Ermenistan’da Azerbaycan’a karşı savaşa taraf
olursa, bu da kimseye sürpriz olmamalı. Bu, 1 Nisan şakası değil; Kafkaslarda
savaş provası..

Bu 1 Nisan şakası değil; Kafkaslarda savaş provası..

Yorumlar kapalı.

Giriş Yap

Açıksöz Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!