30 Ağustos ve Zaferler

Zaferler,  bireysel olduğu kadar toplumsal kazanımlar açısından da oldukça önemlidir. Hele de bu, bir milletin kurtuluş destanını oluşturan zaferlerdense. Her yıl kutlayarak o zor ve acılı günleri canlı tutmak istediğimiz bir gündür 30 Ağustos. Yaklaşık bir asır öncesinin tarihine yolculuk yaparak, mukaddes kanları ve canları pahasına bu memleketi bize vatan yapıp armağan eden şanlı ecdadımızı şükran ve minnetle anıyoruz…

Dünya küreselleşirken; siyasi, idari, iktisadi, coğrafi ve sosyal açıdan meydana gelen değişimler karşısında, acaba ben mi çağın gerisinde kalıyorum diye kendimi sorgulamadan yapamıyorum. Dünya bilim ve teknik alanda değişiyor, anladık. Ancak, ülkelerarası siyasi yaklaşımlar, dış politikalar ve ülkelere yapılan müdahaleler konusunda köklü geçmişimize ters denilebilecek bir yol izlendiğini de görmekteyiz. Bütün bu olup bitenleri anlamakta ve adlandırmakta güçlük çektiğimiz de bir gerçek.  Yoksa gelenekçi bir yaklaşımla köklerime bağlı olmam, gelişen yeni şartlara uyum sağlamakta ve kabullenmekte bir tezat’a mı itiyor beni? Küresel dünya gerçekleriyle benim gerçeklerim neden örtüşmüyor?

Şayet ben ve benim gibi düşünenler yanlış ise; o zaman adına süper güç denilen dünyanın jandarması ülkeler; ne arıyorlar benim ülkemin sınırlarında? Ortadoğu ve Orta Asya’nın yer altı ve yerüstü kaynaklarında ne işleri var? İnsanlar ölmüş, namuslar çiğnenmiş, şeref ve haysiyet ayaklar altına alınmış ne önemi var onlar için? Yeter ki sömürebilsinler! Her ülkede farklı farklı yöntemlerle yapmıyorlar mı bunu? Onlar vazifesini yapıyor anladık da; bize ne oluyor?

Bir yandan bu düşünceler içindeyken diğer taraftan da zihnim, bireysel zaferlere de yolculuk yaptırıyor beni.  Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün; “Hayatta öyle idealler vardır ki o yolda mağlubiyet bile zafer sayılır.”  sözünü hatırlıyorum.  Yine; “Kaybetmeyi ahlaksız bir kazanca tercih et. İlkinin acısı bir an, ötekinin vicdan azabı bir ömür boyu sürer. Bu dünyada bırakacağın en büyük miras dürüstlüktür.” sözünü, yıllar evvel bir dostumla paylaştığımı hatırlıyorum. Gerek kendimde gerekse paylaşımda bulunduğum değerli dostun lügatinde bu kavramın, bir söz yığını olmaktan öteye geçerek ilke haline gelen bir sıfatlaşma olduğunu görmek, elbette beni çok sevindiriyor! Gerçekten de bireysel planda kendi irade, inanç ve ahlak mücadelesini kaybetmeyenlerin gerçek zaferin temsilcileri olduklarını düşünüyorum.

Aslında siyasal, sosyal, kültürel, ekonomik, bireysel veya ahlaki tüm alanlarda gösterilen duruş tarzı; zafer ya da yenilgi içinde olup olmadığımızı da resmeder. Öyle kayıplar var ki, kazancın ta kendisi, öyle kazançlar da var ki kaybın en büyüğü! Ancak böylesi tercihlerde doğrudan yana tavır almak zorların da zorudur bilinmesi gerek! Her daim ve her şeye rağmen doğru ve dürüst kalabilmek, hak ve hukuktan şaşmamak, ilkelerine ters düştüğü anda menfaatlerini elinin tersiyle itebilmek…

Temenninin sonuca katkısı olur mu bilinmez! Gelecek zamanın bize; yeni 30 Ağustoslar yaşatacak şartları dayatmaması ve pis oyunları ülkemize servis etmemesi dileğiyle.Yarınlarımızın, dünden ve bugünden de daha güzel olmasını diliyorum…

30 Ağustos ve Zaferler

Yorumlar kapalı.

Giriş Yap

Açıksöz Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

deneme bonusu veren siteler -
deneme bonusu veren siteler
- Goley90 - takipcimx - instagram likes - postegro - Aviator oyna - instagram followers buy - mersin escort - sms onay - likit - misty casino - marsbahis - ankara escort - www.reations.com - ankara escort - escort bayandeneme bonusu veren siteler -
deneme bonusu veren siteler
- Goley90 - takipcimx - instagram likes - postegro - Aviator oyna - instagram followers buy - mersin escort - sms onay - likit - misty casino - marsbahis - ankara escort - www.reations.com - ankara escort - escort bayan