İnsanlık var olduğundan beri iyilik ve iyi ile kötülük ve kötü de hep var olmuştur. Buna göre de hayatlar şekillenmiş ve toplumlar biçimlenmiştir. Bu iki hal gerek birey gerekse idari ve sosyal açıdan ne kadar alan kaplıyorsa hayatlarda toplumsal yapı da bu oranda etkilenmiştir. Elbette ki her iki durumun psikolojisi eylemleri ve sonuçları da farklıdır. Niyetle başlayıp eylemle devam eden ve insan hayatlarını etkileyen iyi ya da kötü olma hali, etkili sonuçlar doğurmaktadır. Çünkü iyi ya da kötü olmanın dengesi hayatın anlamını belirleme noktasında en etkili unsurdur.
İyilik, insanın içindeki en saf ve en berrak duygudur. O, güneş gibidir. Her yere ışık saçar. En küçük bir dokunuş kadar bile olsa dünyayı değiştirir. Ruhlarımız iyilikle aydınlanır ve o nurlu ışık, etrafındaki herkesin hayatını da aydınlatır. Yaratılış hamurumuzda bulunan en güçlü duygulardan birisidir. Sonuçları ve etkileri de çok faydalıdır. Bireysel bazda ve manevi açıdan, içsel tatmin ve huzurlu olmayı sağlamaktadır. İlahi ölçülerden kaynağını alan, olumlu düşünce ve fiillerden beslenen iyilik; tevazu, cömertlik, yardımseverlik, sevgi, paylaşım, empati, şefkat, merhamet gibi birden çok güzel ahlaktan beslenmektedir. Böylesi güzel haller ise karşılığını hem bu dünyada hem de ahirette alır. Kişiliğin gelişmesi ve ruhun beslenmesinde en ektili gıdadır iyi ameller yapmak. Öylesi, insanın içindeki güzellikleri başkalarına yansıtmaktır. Bir gülümseme, bir yardım eli, bir güzel söz, iyiliğin minik parmak izleridir. Ruhun bu hayırlarla beslendikçe büyür ve daha parlak olur. O, kalbinizdeki güneştir. Feyzi ve bereketi, her karanlığı aydınlatmaya kafidir. Psikolojik olarak iyilik ise; mutluluk hormonları salgılanarak elde edilen fiziksel veya duygusal rahatlamanın çok ötesinde bir yerdedir. Ruhsal bir dinginliğe de fayda sağlar. Kendisiyle içsel barışın sağlanması, özgüvenin artması açısından da oldukça mühim bir yer işgal eder. Pişmanlık ve üzüntü ile dolmaz hayatlar. Stres ya da kaygı açısından sorun yaşamayıp iyiliğin güvenli limanında huzurlu bir hayat sürerler.
İyilik, kişinin sosyal çevresiyle olan ilişkilerini güçlendirir. Sağlıklı ilişki ise toplumda saygı görür. Topluma yararlı ve moral değerleri güçlü tutan en etkili iksir nedir dersek elbette ki, iyiliktir sonucuna ulaşırız. İyi insan çevresinde de değerli olandır. Güzel örnek, umut ve ahlak adına gerekli bir duruş biçimini ortaya koyandır. Toplum içinde güvenilen, saygı duyulan bireylerin varlığı bağların güçlü olduğu, sağlıklı iletişimin sağlandığı ve uyumun sevgi ile taçlandığı bir zemin kazandırır. İyilik sahipleri yalnız kalmazlar. Kendileri gibi etrafları da kalabalıktır. İyilerin ve iyiliklerin çok olduğu bir sosyal yapıda güven ve huzur ortamı hakimdir. Bireyler arası kaynaşmanın sağlam olduğu sosyal dokuda; emniyet ve huzur vardır. Dayanışma güçlüdür. Paylaşım yaygındır. Yüzler güleç, hak hukuk adaletlidir. Ehliyet ve liyakat değerlidir.
Sadece sevap kazanmak kastı ile ya da toplumsal beğeni için iyi olunmaz. Bizzat iyiliğin tarifini yapan ve iyi olmayı emreden Yüce Rabbimizin rızası için iyilik mücadelesi verilir. Diğer faydaları ise hikmetin bir tecellisi olarak zaten kendiliğinden gelir. Allah’ın rızasına yönelik en etkili yol, topluma karşı işlenmiş en faydalı eylem ve kendinize yapacağınız en değerli güzellik de iyi olmaktan ve iyilerle olmaktan geçer.
İyi olalım, iyilerle olalım. Çünkü iyilik, ruhumuzu aydınlatacak en güzel ahlaklardandır.
Yorumlar kapalı.