Gavs-ı
Sani Hazretleri (k.s) bir sohbetinde şöyle söylüyor: “Bakıyoruz dünya küfrün
denizi olmuş. İnsan hem kendini hem de insanları kurtarmaya çalışsın. Bütün
dünyanın hidayetine vesile olsa kendisi hidayete ermese bir şey yapmış olmaz.
Bir insanın, bir kimsenin namaz kılmasına, hidayetin sebep olmuş olsa, onun
sevabı kadar kendisi de sevap kazanır. Bu büyük bir kazançtır. Büyük bir
fabrikadır. Gece de gündüz de çalışmak lazım.”
Namaz kılan kişiye Hz. Mevlana şunları tavsiye eder:
“Aklını başına al da namazdan yalnız zahiren değil, manen de istifadeye bak!
Tane toplayan bir kuş gibi Allah’ın azametinden habersiz bir şekilde sadece
başını yere koyup kaldırma! Hz. Peygamber’in (s.a.v) beyanına kulak ver!..”
“Namazı hulus-i kalp ile kılarak bambaşka alemlerde
yaşayan ve müşahede-i mahbub ile ağlayan, yalvarıp yakaran bir kişinin namazı
öyle makbul ve kıymetlidir ki, Allah ona ‘Buyur kulum!’ diye nida eyler.”
“Hatmede okunan sure ve zikirler, Peygamber
Efendimiz’in (s.a.v) ve diğer büyük zatların ruhuna bağışlandıkça, o ruhlar
zikir meclisinde bulunanları tanırlar. Bu tanışma ahirette şefaate ulaşmaya ve
sıkıntılı zamanlarda himmetin gelmesine vesile olur. Bir kişi Nakşibendi
olduktan sonra, bütün hatme meclislerindeki sevaptan istifade eder. Hayatta ve
öldükten sonra da amel defteri kapanmaz.”
Şibli (k.s) bu harap dünyadan göçüp gittikten sonra yiğidin biri
onu rüyasında gördü.
Şibli’ye dedi ki: ‘Ey bahtiyar er! Hak Teala sana ne
yaptı?’ Şibli (k.s) dedi ki: ‘Hesap zamanında işim zora girdi. Lakin benim
kendi nefsime düşman olduğumu, ümitsizliğimi, acziyetimi ve zayıflığımı
görünce, rahmeti zavallı halimin yardımına geldi ve keremiyle beni hemen bir
defada bağışlayıverdi.’
Ey yaratıcı Rabbim! Ben de senin yolunda çaresizim.
Topal karınca gibi senin kuyuna düşmüştüm. Ben neyin ehli olduğumu bilmiyorum
veya nerede olduğumu, hangisi olduğumu, kim olduğumu bilmiyorum. Ben
varlıksızım, bahtsızım, elimde de bir şeyim yok. Çaresi olmayan, kararsız ve
gönülsüz bir aşığım. Ömrümü ciğer kanına bulanarak geçirdim ve ömrümden hiçbir
fayda görmedim.”
(Feridüddin Attar)
Yorumlar kapalı.