Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem bir hadis-i şeriflerinde ” Kul, Müslüman din kardeşinin yardımında olduğu sürece Allah da o kulun yardımcısıdır.” (Müslim; zikir, 38) buyurmuşlardır.
İlahi takdir gereği dünyada insanların sahip oldukları imkanlar, içinde bulundukları şartlar farklı farklıdır ve herkes bir yönüyle bir diğerine muhtaçtır. İnsanların kimi zengin kimi fakir, kimi zeki ve akıllı kimisi ise değildir. Kimi bilgili kimi cahildir. Bu farklılıkları çoğaltmak mümkün. Dünya bir imtihan yeri olduğu için kimin kime, ne zaman ve nasıl muhtaç olacağı bilinmez. Zira Allahu Teala kullarını hem güçlü ve varlıklı bir halde, hem de zayıf ve muhtaç bir haldeyken denemektedir. Rabbimiz Teala Furkan suresi 20 ayetinde”… Biz sizi birbiriniz için sıkı bir imtihan vesilesi kıldık…” buyurmuştur. Yani biz doğrudan ya da dolaylı bir şekilde ilişkimiz, hukukumuz olan insanlarla gerçekleşen bütün münasebetlerimizden hesaba çekileceğiz demektir. Bakara suresinin 195. ayeti kerimesinde şöyle buyurulmuştur. ” Allah yolunda (ihtiyaç sahiplerinin ihtiyaçlarının karşılanması, hayırlı işlerin yapılıp gerçekleştirilmesi için) harcama yapın. (Bunu yapmayarak) Kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayın. İyilik yapın. Kuşkusuz Allah iyilik yapanları sever.” Yine Maide Suresinin 2. ayeti kerimesinde “…iyilik ve takva konusunda yardımlaşın, günah işleme ve birbirinize düşmanlık yapma konusunda yardımlaşmayın…” buyurulmuştur
Burada yazdığımız son iki ayeti kerimeden ilkinde ihtiyaç sahibi kişi ya da yerlere mali /parasal yardımlardan bahsedilmekte, ikinci ayette ise iyilik söz konusu olan her hususta birbirimizle yardımlaşmamız, kötülük konusunda ise hiç kimse ile yardımlaşmamamız, işbirliğine gitmemiz istenmiştir. Şu halde birbirimize yapacağımız yardım sadece ekonomik boyutlarla sınırlı değildir. Bir insanın ihtiyaç duyabileceği her konu bir yardım konusudur. Bu, ihtiyacı olana maddi bir yardım olabildiği gibi, bilmeyene bildiğini öğretmek, sorana yol göstermek, tecrübe paylaşımında bulunmak, ne şekilde olursa olsun darda kalmış olanların imdadına yetişmek, insanlara moral vermek, teselli etmek ve benzeri, onlara fayda sağlayan meşru her türlü söz ve eylemi dinimiz bize emretmekte ve yapmamızı istemektedir.
Dünyadaki imtihan süresini yaşayan bizlerin, her birimizin bir şekilde daraldığımız, bunaldığımız, başkalarının yardımına ihtiyaç duyup dua ettiğimiz zamanlar olabilmektedir. İşte bu zamanlarda ve her zaman yazımızın başında yazdığımız Peygamber efendimizin hadisi şerifleri aklımızda olmalı ve gereğini yapmalıyız. Biz kendilerine yardımcı olup rahatlatabileceğimiz Allah’ın kullarına yardımcı olursak, Allahın da kesin olarak bize yardım edip bizi rahatlatacağını bilmeliyiz. Biz her zaman Allah’a muhtaç olduğumuza göre biz de Allah’ın yardım edebileceğimiz kullarına bütün canlılara ve hatta tabiatı koruyarak cansız varlıklara da elimizden geldiği kadarıyla yardımcı olmalıyız. Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem ” Yarım hurma ile de olsa kendinizi cehennem ateşinden koruyunuz”.( Buhari; Eden, 31) “Güzel söz bir sadakadır.” ( Buhari; sulh, 11) buyurmaktadır. Demek ki maddi gücü olmayan ve herhangi bir şekilde fiili bir yardımda bulunacak imkana sahip bulunmayan bir kişi, insanlara yol gösteren, fayda veren, teselli eden güzel bir sözle de sadaka vermiş olmakta ve aynı sevaba ulaşmaktadır.
Rabbimizin cümlemizi dünya ve ahirette huzur ve rahata erdirecek güzel ameller işlemeye muvaffak kılsın. Allah’a emanet olunuz
Halil İbrahim Sabırlı.
İlçe Müftüsü
Yorumlar kapalı.