Söz söylerken kılı kırk yarmalı, yedi kere yutkunup, bir kere söylemeli gibi, söz söylemenin ne kadar önemli olduğunu vurgulayan atasözlerimiz ve deyimlerimiz vardır, çoğumuz biliriz. Bu gün toplumumuzda sıkça duyduğumuz bazı sözcüklere değinelim istedik.
 
Nerede, ne söyleneceğini, ne kadar söyleneceğini bilmek, görgü kurallarının en önemli maddelerinden biridir. Türkçede halk arasında kullandığımız bazı kalıplaşmış sözleri bilmek ve yerli yerinde kullanmak da görgü kuralları içine girer. Jargonları ve raconları bilmekse sürekli değişen ve gelişen bir dil içinde zaman içinde değişiklik gösterebilir. Mesela ava giden birisine “ uğurlar ola” denmez, “rast gele” denmesi gerektiği gibi.
 
Eyvallah, evet, öyle olsun manasına gelir. Allaha havale etmek, Allah razı olsun, aldırış etmeyin manalarını da taşıyan bir sözcüktür. Estağfurullah; Allahtan marifet, af dilerim manasına gelir. Beni utandırmayın, rica ederim, bir şey değil anlamında da kullanılır. Aslında bir büyüğünüze karşı iyi tavırlı bir hareketinizin karşısında minnet duyuyor olduğunuzu belirmek anlamında kullanılır ve aynen öyle manasında hiçbir zaman kullanılmamıştır.
 
Maşallah; insanı nazardan koruyan bir sözcüktür ve nazar değmemesi için mutlaka söylenmelidir. Memnun olduğunuz bir duruma nazar değmemesi için söylenebilir, ya da memnun olduğunuz bu duruma Allahın istediği gibi manasına gelen bu sözü söylemek gerekir. Özellikle bebeği olan anneler, bebeklerini kötü nazardan korumak için bebekleri sevildikten sonra –maşallah sözünü duymak isterler.
 
Elhamdülillah ise Allaha hamd ederim, şükürler olsun manasına gelir. Sofradan kalkarken, ya da Müslüman olduğumuza şükretmek için kullanılır. İnşallah kelimesi Arapça “Allah isterse” demektir. İşin oluruna bırakıldığı manasında kullanılır. Hayırlamak, yani apartmana yeni bir komşunun taşınması, askerden dönen oğul, yeni bir bebek, satın alınan bir ev için hayırlanma,hayırlı olsun denilir. Hayır sözcüğü Arapça iyi faydalı manasına gelirken, Türkçede enteresan bir şeklide evetin zıddı olarak kullanılır.
 
Kısaca söz söylemeden, yazmadan önce ne anlamlara geldiğini, gelebileceğini en azından düşünmeli, zahmet edip sözlüğe bakabilmeliyiz.Hele hele yazmayı seviyorsanız bunda zaruret vardır. Yoksa ben yazdım oldu, ben söyledim uydu türünden, tırışkadan nağmeler atmakla bu işler olmuyor. Hoşça kalın, dostça kalın.

ATMAK OLMAZ !

Yorumlar kapalı.

Giriş Yap

Açıksöz Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!