ÇOCUKLARIMIZ
 
Dünden devam…
Önemli olan, kafanın içi tamamen boşaltılamazsa bile günün gerilimlerini aileye yansıtmamaktır. Çünkü hem eşiniz hem çocuklarınız sabahtan beri sizi beklemektedirler. Kapıdan içeri gergin, yüzünüz asık girdiğinizde evin tüm huzuru kaçacağından, dışarıdaki sorunları eve taşımaktan daha kötü bir şey olamaz. Sofrada dalgınlaşmak, günün problemlerinden dolayı asabileşmek, çocukların aralarındaki şakalaşmalara bile tahammül edememek ailenizin sizden beklediği davranış değildir. Sizinle kader birliği etmiş ev halkından bir gülücüğü esirgemek, sanki onlar çözecekmiş gibi eşi çocukları gündelik sorunlara ortak etmek, baba ve eş şefkatine muhtaç olan aileye karşı büyük haksızlıktır.
     Günümüzde evde babalarını ve eşini bekleyen ailelerin en çok şikayetçi olduğu husus, evin reisinin görevini ihmal etmesidir. Baba akşam eve geldiğinde yemeğini afiyetle yiyor, sonra eline kumandayı alıyor, kuruluyor televizyonun karşısına. O kanal senin bu kanal benim, koltuğundan kalkmıyor. Çocukların sorunlarıyla, dersleriyle uğraşan, zaman zaman da sinirlenen, yetişemeyen annenin çabalarına bir taraftan üzülüyor, diğer taraftan da ilgilenmek zor geldiğinden umursamazlığa veriyor.
     İşte, elini kolunu kıpırdatıp çocuklarla ve dersleriyle ilgilenmeyen bir baba!.. Evi geçindirmeyi yeterli sanan bir eş!.. Televizyonda seyredecek bir şey bulamadığında internetin başına çöküp haber sitelerinde aynı haberleri döndürüp döndürüp okuyan, sosyal paylaşım sitelerinde olan bitenleri takip ederek gece yarısını eden ve en nihayet gözlerine çöken ağırlık ile kendini yatağa atan bir reis!..
    Oysa günümüz çocukları her zamankinden daha fazla ilgiye, takip edilmeye muhtaç. Onların ahlâklarını bozacak o kadar fazla sebep var ki, yanımızda olduğunu sandığımız evlatlarımızı belki de kaybetmek üzereyiz. Duygusal dünyaları her an bir şeylere kapılmaya açık. Cep telefonlarında her türlü filmi seyretmeleri, internette gezinerek olmayacak yerlere takılmaları mümkün. Bunların bir şekilde takip ve kontrol edilmesi gerekmektedir.
    Çocuklarımızı özgür kılacağız, kişiliklerine zarar vermeyeceğiz diye kendi odalarına kapanmalarına müsaade etmek, onları etkilendikleri şeylerle baş başa bırakmaktır. Çünkü odasına çekilip ne yaptığından az buçuk haberdar olamadığımız çocuğumuz, çok yanlış mecralara kulaç atıyor olabilir. Nice dindar ailenin çocuklarının kendilerinden çok farklı bir yaşam biçimini benimsemelerinin temelinde, ailenin vurdumduymazlığı yanında onu kendi haline bırakmayı özgürlük olarak anlaması yatmaktadır. Oysa çocuk olsun, delikanlı veya genç kız olsun, sonuçta hayattan öğrenecek daha çok şeyi olan genç bir dimağı kötülüklerin önüne bırakmak, tehlikeli sonuçları da beraberinde getirecektir. Baba veya anne, çocuğu odasına çekildiğinde her şeyin süt liman olduğunu, yavrusunun ders çalıştığını sanabilir. Ama kapalı kapının arkasında çocuğun hayatının ileriki dönemlerini olumsuz etkileyecek bir senaryonun yazılmadığından emin olamaz. O yüzden baba gömüldüğü koltuktan kalkmalı ve asla kırıp dökmeden, usulünce çocuğuyla ilgilenmelidir.

 

ÇOCUKLARIMIZ

Yorumlar kapalı.

Giriş Yap

Açıksöz Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

deneme bonusu veren siteler -
deneme bonusu veren siteler
- Goley90 - tiktok takipçi satın al - instagram likes - istanbul escort - mecidiyeköy escort - bakırköy escort - postegro - istanbul escort - Baywin - sahabet giriş - Aviator oynadeneme bonusu veren siteler -
deneme bonusu veren siteler
- Goley90 - tiktok takipçi satın al - instagram likes - istanbul escort - mecidiyeköy escort - bakırköy escort - postegro - istanbul escort - Baywin - sahabet giriş - Aviator oyna