29 Kasım 2017 Çarşamba gününü perşembeye bağlayan akşam Mevlid Kandilidir.

Mevlid doğmak, doğum yeri ve doğum zamanı anlamlarına gelmektedir. Istılahta yani din dilinde ise, Peygamberimiz Hz. Muhammed (S.A.S)’in doğumuna ve bu doğumu anlatan Süleyman ÇELEBİ’nin manzum eserine verilen ad’dır.

Mevlidü’n Nebi, Peygamberin Doğumu anlamına gelmektedir. Rebiu’l-evvel ayının 12. Gecesi dünyayı şereflendiren O kutlu nebinin her yıl aynı tarihte doğumu Kur’an-ı Kerim ve Mevlit okuma programları ile anlatılmaktadır.

Yapılan bu program ve etkinliklerdeki amaç nedir? ve ya ne olmalıdır? Buradaki amaç tabiidir ki, o kutlu nebiyi önce anlamak, sonra anlatmak, ondan sonra da O’nun hayatını hayatımız kılmaktır. Değilse yapılan onca programlar ve kutlamalar ne ifade eder?

O kutlu nebinin doğum yıldönümünde, bu vesile ile yaptığımız tüm programlarda, O’nun insanlığa tebliğ etmiş olduğu, Kur’an-ı Kerimi (ki, O’nun en büyük mucizesidir.) ve O’nun hayatını yani sünnetlerini yeniden düşünmeli ve yeniden etüt etmeliyiz. Bunun için bu yıldönümleri ve yapılan programlar bizim için birer fırsat olmalıdır. Bu zaman dilimlerinde bol bol, Allah (c.c)’a hamd etmeli ve Nebisi Hz Muhammed’e bol bol salat ve selam etmeliyiz. Çünkü O’na Salât-ü Selam getiren kişi, Allah (c.c)’a şükretmiş olur.

Allah rasülü Hz. Muhammed; “ Bana salât ve selam getirin. Çünkü bu sizin için arınmadır.”  buyurmuştur. Yani burada, zekâtını veren kişinin malını kirlerden temizlediği gibi, O’na salât ve selam getiren bir kişinin de günahlardan arınacağını haber vermiştir.

Hadislerle İslam Kitabının 1. Cildinin 200. Sayfasında şu ifadeler yer almaktadır. “Salâvat getirmek, Allah Resulüne duyulan sevginin ilanı, O’na ve sünnetine bağlılığın bir göstergesidir. Sözlü ifadeler destek olma, bağlılığını anlatma veya sevgiyi ifade etmenin en önemli araçlarındandır. Ancak Resulüllah’a bağlanma, O’na destek olma sadece sözlü ifadelere indirgenemez. Hz. Peygamberin insanlara getirdiği mesaj, gönüllere hitap ettiği gibi, hayata, hayatın pratiğine de yöneliktir. O’nunla birlikte yaşayanlar fiilleri ve uygulamaları ile bunu yeterli bir şekilde yaptıktan sonra nasıl salâvat getireceklerini somuşlardı. Dolayısıyla salât ve selam sadece lafızlara hasretmek, yani sadece dil ile söylemek, Hz. Peygamberin ona yüklediği manayı ifade etmeye yetmez. Dil ile Allah (c.c.) Resulüne salavat okumanın yanında O’nun tebliğ ettiği vahyi desteklemek ve hayat boyunca yaşanır kılmak gerekir.”

Yapılan ve yapılacak olan toplantı ve programlara Allah (c.c.)‘a hamd, Resulüne salat ile başlamak gerekir. Elbette bu günlerdir ve övülecek bir iştir. Ancak asıl Allah (c.c.)’a hamd ve asıl Resulüne salat, o toplantıların Allah ve Resulünün tavsiye ettiği ölçülere aykırı olmamasına dikkat etmek, Onların koyduğu ölçüleri düşünerek onlara uygun ve olgun davranmaktır. Yani kısacası Allah(c.c)’ı ve Resulünü anar ve zikrederken niyetimiz çok önemlidir. Onları niçin anıyoruz? Bazı münkeratımız, mübah kılsın diye mi? Yoksa bazı münkeratı terk edelim diye mi?

“Kıyamet günü insanların bana en yakını, bana en çok salavat getirendir.” Hadisinde de ümmetinin kendisi ile kurduğu sıkı bağ anlaşılmalıdır.” Şüphesiz O’nun sünnetini en çok rehber edinenler, O’na en çok salavat getiren yani aradaki iman ve gönül bağını en samimi şekilde kuranlardır. Biz bu gün buna muhtacız. Galiba biz bu güne kadar tüm İslam âlemine bu gönül bağını oluşturamadık. Hep O’nun doğumunu, doğumdaki ebenin dileklerini, doğum esnasında ve sonrasında olan olağan üstü hadiseleri anlattık durduk. Bunları bir masal gibi dinledik. Ama meselenin özünü kaçırdık. Meselenin özü dünyayı doğumuyla şereflendiren, cahiliye karanlıklarını yırtan, ilmi, irfanı, adaleti vs. İslam-ı tebliğ etmekle tesis eden O yüce insan ile gönül bağını tam anlamıyla oluşturamadık. Elimizde tesbih “ Allahümme  salli ala Seyyidina Muhammedin ve ala ali Muhammed.” dedik, ama bunun, “Allahım ben Muhammedin ümmetiyim. Ona teslim ve tabi oluyorum. Ne olurbenim teslim ve tabi olduğum bu yüce insanın makamını daha yücelt ve O’nun ailesine de merhamet et. Ben O’nun tebliğ ettiği dini de kabul ediyorum. O dinin bir harfine bile itaatsizlik etmeyeceğim.” Anlamına geldiğim farkında olamadık.

Rabbim hepimize kabuktan daha çok öz’ü görmeyi, hakikati ve hakiki sözü görmeyi ve duymayı hepimize nasip eylesin. Mevlid Kandiliniz mübarek olsun. Kalın sağlıcakla. Nice kandillerde buluşmak ümidiyle…

 

 

Eyyup DEMİR

İlçe Müftüsü

 

KABUKMU ÖZMÜ

Yorumlar kapalı.

Giriş Yap

Açıksöz Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

deneme bonusu veren siteler -
deneme bonusu veren siteler
- Goley90 - tiktok takipçi satın al - instagram likes - istanbul escort - mecidiyeköy escort - bakırköy escort - postegro - istanbul escort - Baywin - sahabet giriş - Aviator oyna - porno izledeneme bonusu veren siteler -
deneme bonusu veren siteler
- Goley90 - tiktok takipçi satın al - instagram likes - istanbul escort - mecidiyeköy escort - bakırköy escort - postegro - istanbul escort - Baywin - sahabet giriş - Aviator oyna - porno izle