TOPLUM SAĞLIĞIMIZ -3-

 

Yemek kültürü ‘ayakta atıştırma’ eğilimine girdiğinden bu yana önceden tanık olmadığımız hastalıklar kendini gösterdi. Yüksek tansiyon, kolesterol, kalp ve damar hastalıkları, reflü gibi rahatsızlıkların kaynağında yanlış beslenme biçimleri yatıyor. Bu yanlışın en sık tekrarlanan türü ise fazla yemek yemek.

 

Clotaire Rapaille, Amerikalıların yeme-içme davranışlarını değerlendirirken araba ve benzin istasyonu örneğini kullanır. Nasıl ki arabanın gitmesi için benzin deposu boş kalmamalıdır, Amerikalılar da hemen her fırsatta midelerini doldurmak isterler. İnsanın makine gibi algılanması ise çok çarpıcıdır. Özetle şöyle der Rapaille: “Yemeğin Amerikan kültür kodu ‘yakıt’tır. Amerikalılar yemek yemeği yakıt ikmali olarak görürler” Bu sürekli bir yeme içme davranışının sergilenmesi anlamı taşır ki, obezite sorunu ile karşılaşan toplumların başında Amerikan toplumu geliyor. Araba, benzini bitince gitmez ancak insan yemeden de hayatta kalabilir. Hatta birçok hastalığın tedavisinde açlık önemli bir enstürman olarak kabul edilir. Oruç bize bunun ipuçlarını veriyor. İnsan bedeninin mantığını anlamanın en önemli şartı onun bir makina olmadığı gerçeğini kabul etmekten geçiyor.

 

Günümüzde ne yazık ki toplumların birçoğunun yemek ile olan ilişkisi Amerikalılarınki gibi. Oysa insanın yemek ile olan ilişki biçimi her zaman böyle olmadı. “Bir lokma, bir hırka” düsturunu yollarına kılavuz edenlerin yaşamlarında, yemek yaşamak için yetecek kadardır. Yine Peygamber Efendimizin (s.a.v) işaret ettiği gibi: “İki kişinin yiyeceği üç kişiye, üç kişinin yiyeceği de dört kişiye yeter.” Burada bir yandan paylaşma ve azla kanaat etme davranışı teşvik edilirken, diğer yandan ancak bu şekilde yapıldığında rızkın bereketinin artacağına işaret edilir. Kapitalizmin aşırılıklarda gezinen hodbin bireylerinin bu ölçüyle olan uzak mesafesi düşündürücü.

 

Sonuçta toplum sağlığımız iyi durumda değil. Yorgunluk, ruhsal çöküntü, fizyolojik rahatsızlıklar bugün tıp sektörünü ayakta tutarken, insanları da acıları ile yalnızlaştırıyor. İnsan her şeyden önce kutsal bir ruh taşıyıcısı. Bu, Yaratan’ın levh-i mahfuzda kendisine takdir ettiği ve vakti saati gelince üflediği ilahi bir ruh. Bu ruhun önemini bilip anlamak bir yana, insan bedenini bu ruhtan ayırarak ele alma hatasında olan modern tıp elbette hasta insanlara şifa olamaz. Şifa ancak ve ancak yüzlerini ve kalplerini yaratılmanın sırrına açanların ve fıtrata uygun hareket edenlerin bulabileceği bir şey.

 

TOPLUM SAĞLIĞIMIZ -3-

Yorumlar kapalı.

Giriş Yap

Açıksöz Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!