Hayırlı Cumalar. Cumanız Müberek Olsun.

Şeytanî çevrelerin çağırdığı tartışma ve polemiklerden kaçınmak lazım. Bunların bir meseleyi çözmekten ziyade vaktimizi boşa harcamayı, kafa karıştırmayı hedefledikleri ihtimalini hep akılda tutmak lazım. Yolcuyuz. Dünya denilen “iki kapılı han”daki misafirliğimiz unutturulmuş olsa da yolcuyuz. Ne zaman, nerede karşımıza çıkacağını bilemediğimiz ikinci kapının kurtuluşa açılma ihtimali de var, helâke açılma ihtimali de. Akibetimiz, yolculuğumuzun farkında olmaya, dosdoğru yolda istikamet üzere, sapmadan, oyalanmadan, devamlı yürümeye bağlı.

Bunun içindir ki dünya imtihanımız bir yol ve yürüyüş tercihinden ibaret aslında. Bir tarafta Allah Tealâ’nın tarifi üzere Rasul-i Ekrem s.a.v.’in bizzat yürüyerek fiilen de tayin eylediği sırat-ı müstakim var. Asr-ı Saadet’ten beri evliyanın, asfiyanın, salihlerin, kâmil müminlerin, Efendimiz s.a.v.’in izlerini tazeleye tazeleye bugüne taşıdığı dosdoğru yol bu. Öbür yanda ise şeytanın çağırdığı, dalâlete düşüren, saptıran, insana kendini kaybettiren yollar…

Müslümanlar olarak yolun doğrusunu da eğrisini de biliyor, tercihimizi doğru yoldan yana yapıyor ve şüphesiz ki dosdoğru yolda bulunmaya gayret ediyoruz. Fakat galiba yolda olmanın yürümeyi gerektirdiğini bazen unutuyoruz. Yahut zaruret gibi görünen bazı sebeplerin yürüyüşümüzü yavaşlatmasını, mesafe almamızı engellemesini, bizi yolumuzdan alıkoymasını çok da dert etmiyoruz. Çünkü sırat-ı müstakim çizgisinde durduğumuza, şeytanın kurduğu tuzaklara düşüp yoldan çıkmadığımıza, hatta bütün gizleme çabalarına rağmen bu tuzakları fark ettiğimize inanıyoruz. Belli belirsiz bir gururun kalbimizde yeşerdiğini hissediyor, “Daha ne olsun!” rahatlığıyla vazifemizi yaptığımızı düşünüp, çoğu zaman yanılabiliyoruz. Yanılıp yanılmadığımızı anlamanın yolu ise “daha ne olsun”u bir rahatlama ifadesi olarak kullanmak yerine, cevabı ciddiyetle aranması gereken bir sual olarak sormaktan geçiyor.

Bakara suresinin 168. ayetinde beyan buyurulduğu üzere “Şeytan, insanın apaçık düşmanıdır”. Bu düşmanlık saikiyle de insanları azdırmak, doğru yoldan uzaklaştırmak için fırsat kollar. Günahları güzel gösterip zevk düşkünlüğüne sevk eder, ahireti unutturur; vesvese ile kalpleri bulandırıp şüpheye düşürür. Bütün bunları ben sizi yanlışa, sapkınlığa çağırıyorum diye yapmaz tabii ki. Suret-i haktan görünür; beşerî zaaflarımızı, ihtiyaçlarımızı istismar eder. Doğruluğuna, faydasına, gerekliliğine inandırarak, doğru yolun dışında bir yola, bir tutuma, bir anlayış yahut davranışa çağırır.

Bizler şeytana uymama hassasiyeti ile doğru yolda kalmaya çaba gösterir, sapkınlığa yönelmeyiz çoğu zaman. Ama “şeytana uymama”nın bundan ibaret olmadığını da doğrusu pek hesap edemeyiz.

YOLDA YÜRÜMEK

Yorumlar kapalı.

Giriş Yap

Açıksöz Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

deneme bonusu veren siteler -
deneme bonusu veren siteler
- Goley90 - tiktok takipçi satın al - instagram likes - istanbul escort - mecidiyeköy escort - bakırköy escort - postegro - istanbul escort - Baywin - deneme bonusu veren siteler - deneme bonusu veren siteler - sahabet girişdeneme bonusu veren siteler -
deneme bonusu veren siteler
- Goley90 - tiktok takipçi satın al - instagram likes - istanbul escort - mecidiyeköy escort - bakırköy escort - postegro - istanbul escort - Baywin - deneme bonusu veren siteler - deneme bonusu veren siteler - sahabet giriş