Toplum olarak kanayan
yaralarımızın başında gelen komşuluk bağımız, aynen akrabalık bağlarımız gibi
zayıflamaya başladı. Bir çoğumuzda bu bağ ha koptu, ha kopacak. Büyük bir
toplum olmanın en önemli unsurlarından birisini oluşturan da komşuluk
bağlarıdır. Bu bağları zayıflatırsak, hatta koparırısak toplu olarak, toplum
halinde yaşamamız da sıkıntıya düşer. İslam dininde komşuluk güven ve
bağlılığın simgesidir. Toplum olarak bizleri bu bağdan uzaklaştırmak, bizlere
oynanan oyunların parçası haline gelmiştir.

Komşuluk, bir çoğunuzun olduğu gibi hayatım boyunca özlediğim en
önemli şeylerden birisi haline dönüştü. Komşuluk denince aklıma eskilerimizin
anlattıkları ve çocukluğumda yaşadıklarım gelir aklıma. Ben bir çok imeceyi,
yardımlaşmayı, paylaşmayı, sohbetleri, gördüm, dinledim. Komşunun harmanına,
düğününe, derneğine koşmanın içten gelen hazzını yaşayan
şanslılardanım.Komşuların akşam oturmalarında, bilhassa kış günlerindeki mısır
patlatmalarını, turşulu, kaba hamurlulu sıcak ekmekle birlikte pata
vurmalarını, birlikte yediğimiz “yatsılık” yemeklerindeki gülüşleri ve
sohbetleri ne kadar doğal, ne kadar içten ve ne kadar samimi olduklarını gözlemledim,
yaşadım. Kısaca eski komşuluklarda yarenlik vardı. 
 

Bizim köylerde kimsenin kapısı kilitli durmazdı, kimsenin
malında mülkünde kimsenin gözü olmazdı, gözü tok insanlardı komşularımız.
Komşuluğun vazifelerini herkes bilirdi, çünkü Allah korkusu vardı. Herkes
komşusundan, birbirinden emindi. Anamın yazın hemen her sabah evden hayvan
otlatmak üzere çıkarken “aman oğlum, kimsenin bağından, bostanından bir şey
alma, koparma tamam mı?” sözleri hâlâ kulaklarımda bir küpe gibi durur.


Şimdi bakıyorum da, şehirlerde, son yıllarda da Tosya’mızda  beton
yığınları yükseldikçe, değişik insanların doluştuğu bir köyün iki katı olan
sitelerde, kimse kimsenin yüzüne bakmıyor. Komşuluktan bir haber yaşamaya
çalışıyor insanlar. Bunun en büyük sebeplerinden bir tanesinin de kendilerini
biraz da dev aynalarında görmeleri ve birazda güvensizlikten olsa gerek.
Kişiler, komşular arasında güveni kaldırdığınızda geriye zaten bir şey
kalmıyor. Kala kala şimdilerde yaşadığımız, hemen hepimizin şikayetçi olduğu
komşuluklar kalıyor. Ne demiş büyükler: “Komşusu olanın derdi az, komşusu
olmayanın başından dert eksik olmaz” Komşularınız çok, komşuluğunuz hoş olsun,
hoşluklar, hayırlar getirsin.Hoşça kalın.

KOMŞULARIMIZ

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Giriş Yap

Giriş Yap

Açıksöz Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!