Meme Kanseri uyarısı

‘Sigara ve alkolden vazgeçemiyorsanız, kilo fazlalığım var diyorsanız, birinci derece yakınlarınızda meme kanseri görülüyorsa, risk gurubunda olduğunuzu unutmayın ve kontrollerinizi ihmal etmeyin!’

İşte bu uyarı, Özel İsfendiyar Hastanesi Genel Cerrahı Op. Dr. Alptekin Memiş’ten…  Son yıllarda Meme Kanseri’nin en önemli sağlık sorunu olduğunu ifade eden Memiş “Bu kansere bağlı ölümler ise hızla azalmaktadır. Çünkü bayanlar artık kendi kontrollerini yapmaya alıştı. Olası bir risk hissettiklerinde hemen doktora başvuruyorlar. Erken teşhis bu kanser türünde hayat kurtarıyor” dedi.

Meme Kanseri’nin tedavisinde hasta moralinin çok önemli olduğuna da vurgu yapan Op. Dr. Alptekin Memiş konuşmasının devamında şunları söyledi:

“ Meme kanseri günümüzde en önemli sağlık sorunu olarak karşımıza çıkmaktadır. Meme kanserinin dünyada görülme sıklığı artmasına rağmen bu kansere bağlı ölüm oranları hızla düşmektedir. Bunun yegane sebebi erken tanı ve görüntüleme yöntemlerindeki  ilerlemelerdir.

Bugüne kadar meme kanseri ile ilgili pek çok risk faktörü incelenmiştir. Yapılan çalışmalarda aile hikayesi, erken adet görme, geç menapoza girme ve oral kontraseptif denilen hormon ilaçlarının kullanımının riski artırdığı gözlemlenmiştir. Bu faktörler değişmez risk faktörleri olarak karşımıza çıkmaktadır.  Günlük fiziksel aktivite azlığı, kilo fazlalığı, alkol ve sigara tüketimi ise meme kanserini artıran diğer değişken risk faktörleridir. Bilinen bir gerçek vardır ki oda en önemli risk faktörünün aile hikayesi olmasıdır. Birinci derece akrabalarında (anne, kız kardeş veya kızı) meme kanseri görülen hastalarda meme kanseri gelişme riski iki kat artarken, bu akrabalardan ikisinde meme kanseri mevcut ise risk üç katına çıkmaktadır.

ERKEN TEŞHİS İLE KANSERİ YENEBİLİRSİNİZ

Erken teşhis ve doğru tedavi ile meme kanseri tedavi edilebilir bir kanserdir. En önemli erken tanı yönetmi  kendsi  kendine muayene yöntemidir. Her kadın haftada bir periyodik muayene yöntemleri ile kendini muayene etmeli ve herhangi bir patoloji tespit ettiğinde ise mutlaka doktora başvurmalıdır. Meme de daha önce olmayan ele gelen kitle, memede kızarıklık, meme cildinde çekinti ve renk değişimi , meme başı akıntısı, koltuk altında ele gelen şişlik gibi şikayetler hastayı doktora getiren en sık sebeplerdir. Yapılan muayene sonrasında tespit edilen patolojiye yönelik görüntüleme yöntemleri ön plana çıkar. Meme ultrasonografisi ve mammografi en önemli tanı araçlarıdır. Tanı yöntemleri ile memede şüpheli kitle tespit edilen hastalarda meme biyopsisi yapılmalıdır. Biyopsi açık veya iğne biyopsisi şeklinde yapılmaktadır. Patolojik olarak meme kanseri tanısı konulmadan tedavi ye başlamak mümkün değildir.

MEME KANSERİNDE PSİKOLOJİK DESTEK ÖNEMLİ

Meme kanseri tanısı alan bir hastanın mutlaka psikolojik olarak desteklenmesi gerekir. Ölüm korkusu tedavideki başarı şansını oldukça zora sokmaktadır. Hastalar mutlaka meme kanserinin tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu bilmeleri gerekir. Tedavinin birinci basamağını cerrahi oluşturur. Eskiden kanserli meme dokusu o taraftaki göğüs ön duvarındaki kaslarla beraber, koltuk altındaki lenf nodlarınıda içerecek şekilde çıkarılarak yapılırdı. Günümüzde ise meme kanseri meme koruyucu cerrahi tedavi yöntemleri ile tedavi edilebilmektedir. Yapılan çalışmalarda modifiye radikal mastektomi ameliyatı denilen ,hastalıklı meme dokusunun o taraf koltuk altındaki lenf bezleri ile alınması ile meme dokusu çıkarılmadan kanserli dokunun sağlam cerrahi sınır bırakılarak çıkarılması arasında sağ kalım açısından anlamlı bir fark olmadığı tespit edilmiştir. Günümüzde meme koruyucu cerrahi bu nedenden dolayı daha ön plana çıkmıştır.Cerrahi sonrası hastalara patolojik sonuçlara uygun olarak kemoterapi ve radyoterapi tedavisi verilir.

40-50 YAŞTAN SONRA PERİYODİK KONTROL ŞART!

Erken tanı ve tedavi sonrasında meme kanserinde hastalıksız sağ kalım oranları oldukça yüksektir. Kendi muayenesi sırasında memesinde patoloji tespit eden her kadın mutlaka doktora başvurmalıdır. Muayenesinde patoloji tespit edilmese dahi risk faktörlerine sahip her kadın 40 yaşından sonra, risk faktörlerine sahip olmayan kadınlarda ise 50 yaşından sonra her yıl periyodik doktor muayenesi, meme ultrasonografisi ve mammografi çekilerek kontrolleri yapılmalıdır. Unutmayalım ki erken tanı meme kanserinin tedavisinin başarı şansını etkileyen en önemli faktördür.”

Meme Kanseri uyarısı

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Giriş Yap

Giriş Yap

Açıksöz Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!