Nizamiye Medreseleri

Arap milliyetçiliği yapan Emevi yönetiminden rahatsız olanlar ve Arap olmayan Müslümanların desteği ile Emeviler yıkılıp yerine Abbasiler geçince, Sünnî Abbas oğulları ile Şiîlerin, devleti veya hilafeti sıra ile yönetmek anlaşmasına uyulmadı. Abbasiler bunun yerine İranlı vezirler seçme yolunu tuttular. Abbasi halifeliği içindeki Emin ile Me’mun arasındaki mücâdelede Şiîler tekrar devreye girdi ve hilafeti sıra ile yönetme anlaşması gene yapıldı ve Me’mun iktidarı kazandı. Ancak Me’mun’dan sonra hilafeti alan Mu’tasım anlaşmaya uymadığı gibi, İranlı vezirleri uzaklaştırdı ve devlet sisteminde İranlıların yerini Türkler almaya başladılar. Bu durumda İranlı Şiîler Tahiriye, Safariye, Samaniye, Saciye, Zayyariye gibi küçük Şiî İran devletleri kurdular. O sırada İran içlerine doğru ilerlemekte olan Türkler, halifenin de çağrısıyla daha da yayılmaya başladılar. İran’da bu tür devletler kurulurken, Mısır’daki Sünnî Türk Tolonoğulları devletini yıkan Fatımiler, burada da bir Şiî bir devlet kurdular.
Türkler Orta Doğu’ya iyice girmek istediklerinde, bu kez karşılarına Araplar değil Şiî İranlılar çıktı. Biraz da bu nedenle, yeni kurulan Türk devletleri Sünniliğin savunucusu durumuna geçtiler.
Nizâmülmülk, Selçukluların İranlı bir Sünnî veziri idi. Sultan Alpaslan’ın veziri olarak ilk
önce İmam Cuveynî için Nişapur Nizamiyesini, 1067 yılında Ebu İshak Şirazî için Bağdad Nizamiyesini; daha sonra Belh, Herat, İsfahan, Basra, Merv, Musul, Amul, Harcird, Rey, Buçenc Nizamiyelerini yaptırmıştır. Bu medreselerin hemen hepsi o zamanın meşhur âlimleri için yapılmıştır. Ayrıca hemen her medreseye zengin vakıflar bağlanmış, müderrislerin ve özellikle öğrencilerin devlete ve Sünnî görüşlere iyice bağlanması için para, yiyecek ve giyecek yardımı sağlanmıştır. O zamanlar yükseköğretim maddî problemi olmayan, kolayca kitap satın alabilen ve çeşitli yerlerde araştırma yapabilenlerin hakkı idi. Devlet,
medreseleri yatılı ve burslu bir eğitim kuruluşu haline getirmekle, öğretimde imkân ve fırsat eşitliğini sağlama çalışmalarına girişmiş oluyordu. Bu medreselere bağlanan zengin vakıflar, onların bütün ihtiyaçlarını karşılayacak sürekli bir gelir kaynağı oluyordu. Müderris ve öğrencilerin bütün ihtiyaçları karşılanınca, onlar da kendilerini
kayıtsızca bilime ve öğrenmeye verebiliyorlardı. Nizamiye medreseleri artık ordulardan ve elçilerden oluşan eski
devlet sisteminin değiştiğinin, bunun yerine egemen olduğu bütün topraklarda çeşitli
işleri devletin yönetim felsefesi içinde yapacak kadrolara ihtiyaç duyulduğunun ve
bunları yetiştirmenin de devletin esas görevlerinden biri olduğunun göstergesi gibi gelmektedir.
Teoman Hakan Evlioğlu

Nizamiye Medreseleri

Yorumlar kapalı.

Giriş Yap

Açıksöz Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

deneme bonusu veren siteler -
deneme bonusu veren siteler
- Goley90 - tiktok takipçi satın al - instagram likes - istanbul escort - mecidiyeköy escort - bakırköy escort - postegro - istanbul escort - Baywin - sahabet giriş - Aviator oyna - porno izledeneme bonusu veren siteler -
deneme bonusu veren siteler
- Goley90 - tiktok takipçi satın al - instagram likes - istanbul escort - mecidiyeköy escort - bakırköy escort - postegro - istanbul escort - Baywin - sahabet giriş - Aviator oyna - porno izle