Öncelikle hayırlı Cumalar dua ve dileklerimizle başlayalım. Dün 25 Aralık’tı. Yani Hristiyan dünyasına göre Hz. İsa’nın doğduğuna inanılan ve bu doğumdan dolayı bayram olarak kutlanılan bir gün. Ayrıca Doğuş Bayramı, Kutsal Doğuş veya Milât Yortusu olarak da bilinir. Geçtiğimiz yüzyılın başından itibaren dini motiflerinden bir parça da olsa arındırılmış olarak ve Hristiyan olmayan insanlar tarafından da kutlanmasının önü açılan, ticari bir meta olarak Noel Baba figürüyle zenginleştirilen, özellikle çocukların bilinçaltlarına yönelik olumsuz mesajlar verebilen bir kavram olarak açıklamak mümkündür.

            Sanıldığının aksine, aynen bizim dinimizdeki bid’atler gibi noelin de Hristiyanlığa sonradan eklenmiş bir kavram olduğu iddiaları uzun zamandan beri dile getirilmektedir. Şöyle ki biz İslam’ın bid’atlerini ortadan kaldırmaya çalışırken bir de başımıza Hristiyanlık bid’atleri çıkabiliyormuş. Romalılar Hristiyanlığı kabul etmeden önce putperest bir toplumdu ve 25 Aralık Roma İmparatorluğunda güneş tanrısının doğum günü olarak kabul ediliyordu.

            Noel ağacına gelecek olursak; noel şenlikleri sırasında ışık ve süslerle donatılan çam ağacına Noel ağacı denir. Günümüzde Noel ağacının Pagan geleneklerinden gelen bir ritüel olduğu bilinmektedir. Paganizm de kökenleri dünyanın kadim doğa dinlerine uzanan bir inanç biçimi ve bu dinlerin genel adıdır. Doğa dinleri, yani insanların kendi uydurdukları çiçek, böcek, ağaç, hayvan ya da inanılması güç olayları tanrı edindikleri, onları kutsayıp kendilerince oluşturdukları kurallar silsilesi çerçevesinde yaşadıkları dinler. Bugün birçok Müslüman ülkesinde, birçok Müslüman olduğu iddiasında bulunan kişi tarafından da gayet masumane ve içselleştirilerek süslenen, kimi resmi kurumlarımızda, alış veriş merkezlerimizde, cadde ve sokaklarımızda yerini alan bir objedir noel ağacı. Ülkemizin büyük şehirlerinin ünlü caddelerinde ve büyük alış veriş merkezlerinde dolaşan bir hristiyanı bizim dinimizin ne olduğu konusunda şüpheye düşürebilecek ölçüde bir travma halinde rastladığımız objedir noel ağacı.

            Kurban Bayramlarımızda hayvanların kesilmesine, kamu menfaatine yapılacak işler için birkaç ağacın kesilmesine dünyayı ayağa kaldıranların, yılbaşlarında evlerinin köşelerine körpe çam ağaçlarını koyup süslemelerine ya da hindi pişirmelerine karışacak halimiz yok elbette. Ama doğal olarak onlardan da bizim dini inançlarımızı yaşamamız noktasında aynı hoşgörüyü beklemek herhalde en tabii hakkımızdır.

Noel babaya geçmeden önce hindi olayına da değinmek istiyorum. İşin aslını astarını öğrenmeden başka insanların adetlerine balıklama atlamadan önce iyice bir araştırılması gerektiğinin kanıtıdır hindi kesme olayı. Kaynaklara göre anavatanı Amerika kıtası olan ve Amerika’nın keşfinde bulunan hindi, Avrupa’da zamanın Hristiyan liderine hediye olarak götürülür. Bunun üzerine Papa ilk defa gördüğü hindiye bakarak: “Ne tür bir hayvan bu böyle, aynı Türkler gibi kırmızı suratlı, kabararak yürüyor, bunun adı Türk olsun.’’ der ve Hristiyanların inanışlarınca her yılbaşında Hz. İsa’ya bir Müslüman-Türk kurban etmek borç bilinirdi. O günden beri özelde Avrupalı Hristiyanlar, genelde ise tüm dünya üzerinde yılbaşını kutlayan hristiyanlar her yılbaşında bir Türk kurban edemedikleri için Türklere benzettikleri ve de isimleri ne gariptir ki Turkey (hindi) olan bu hayvanı keserler…

            Bu konu bayağı uzun ve teferruatlı bir konu ama bazılarının daha şimdiden “iyi ama biz noel kutlamıyoruz ki, sadece yılbaşını, yeni yılın gelişini kutluyoruz” dediğini duyar gibi oluyorum. Evet yılbaşı ile Noel birbirinden farklıdır; fakat Noel kutlamalarının devamı sayılabileceğinden yılbaşı gecesi onlar gibi eğlenmek, çam kesip evi çamla süslemek, sırf yılbaşı kutlamak için hindi kesmek caiz olmaz. Çünkü bayramlarında onlar gibi eğlenmek, onlara benzemek olur.

Ankaralı Hristiyan hanımların kurduğu bir internet sitesindeki noel ve Hz. İsa ile ilgili cümleler sizlere biraz ufuk açıklığı sağlayabilir belki. Bakın onlar olaya nasıl bakıyorlar: “Öyleyse ağacı kuralım, hediyeler verelim.  Ama unutmayalım: Noel İsa’yla ilgilidir.  O dünyanın kurtarıcısı, İsrail’in Mesih’i, İnsanoğlu, Tanrı Oğlu’dur.  Kendisi tam ve gerçek insan ve Tanrıdır, kendisi bizim tapınmamıza, bizim güvenmemize, bizim izlememize layıktır.”

            Önümüzdeki yazımızda noel ve yılbaşıyla alakalı olarak devam edeceğiz inşallah. Biz yine Rabb’imizin buyruklarıyla yazımızı sonlandıralım: “Bir de, seni, din, devlet, ekonomi, sosyal ve ferdî hayat ile ilgili bir şeriatı öğretmeye, yaşamaya, uygulamaya, benimsetmeye memur olarak hazırlayıp görevlendirdik. Bilmeyenlerin, bilgi toplumu olmayanların şahsî arzu ve ihtiraslarına, bâtıla uyma. Çünkü onlar, Allah’tan gelecek olan hiçbir şeyi savamazlar. Şüphesiz, zâlimler birbirlerinin dostlarıdır. Allah da takvâ sahiplerinin dostudur.” (Casiye:18-19) ve “Sen onların inanç sistemini benimsemedikçe, ne Yahudiler ne de Hıristiyanlar seni asla kabullenmeyecekler. Onlara şöyle de: Allah’ın rehberliği var ya, işte gerçek rehberlik odur. Eğer sana gelen (mutlak hakikatin) bilgisinden sonra onların keyfî sistemine uyarsan, Allah’ın elinden seni kurtaracak ne bir yâr, ne de bir yardımcı bulabilirsin.” (Bakara:120)

            Selam ve dua ile…

Noel…

Yorumlar kapalı.

Giriş Yap

Açıksöz Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

deneme bonusu veren siteler -
deneme bonusu veren siteler
- Goley90 - tiktok takipçi satın al - instagram likes - istanbul escort - mecidiyeköy escort - bakırköy escort - postegro - istanbul escort - Baywin - sahabet giriş - Aviator oynadeneme bonusu veren siteler -
deneme bonusu veren siteler
- Goley90 - tiktok takipçi satın al - instagram likes - istanbul escort - mecidiyeköy escort - bakırköy escort - postegro - istanbul escort - Baywin - sahabet giriş - Aviator oyna