Öğretmenlere Öğütler‏

Başlığa bakıp hemen “sen kim oluyorsun da öğretmenlere öğüt veriyorsun” diye kötü düşünmeyin. Tabii ki haddimizi biliyoruz, şükürler olsun. Mesele şu ki, okulların açılmasına çok az bir zaman kaldı. Bazı şeyleri birlikte hatırlayalımistedik.Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri bakın bu konuda nasıl  :

 

“Ey aziz edep ehli, demişlerdir ki:  “Öğretmenin öğrencilerine ders verirken uygulayacağı adap ve erkân (yani usul) on yedi tanedir.

 

1. Zorluk ve müşküllere katlanmak,

2. Sessizliğe devam etmek,

3. Halim selim olmak,

4. Ağırbaşlı olmak,

5. Salim ve dingin olmak,

6. Alçak gönüllü olmak,

7. Alay ve şakayı terk etmek,

8. Öğrenciye yumuşak davranmak,

9. Zayıf ve aciz öğrenciye sabırlı davranmak,

10. İzansızı güzel öğütlerle yola getirmek ve düzeltmek,

11. Soru soranı azarlamamak,

12. Sorana önemle kulak vermek ve dikkatle dinlemek,

13. Soruyu anlayıp cevap vermek,

14. Mazereti kabul etmek,

15. Doğruyu kabul ve ona boyun eğmek,

16. Zararlı bilgilerden öğrenciyi uzak tutmak,

17. Faydalı ilmi, Allah’tan gayrisi için öğrenmeyi engellemek.

 

İşte öğretmenin bu saydığımız esaslara dikkat ederek öğrencilerine ders vermesi ve faydalı ilimleri öğretmesi lazımdır.”

 

 

HİKMET  EHLİNE SORMUŞLAR :

 

– Bir insanın zekâsını nereden anlarsınız?

– Konuşmasından.

– Ya hiç konuşmazsa?

– O kadar akıllı insan yoktur ki!

 

• • •

– Nasıl bu kadar doğru kararlar alabiliyorsunuz?

– Tecrübe ile.

– Bu tecrübeyi nasıl kazandınız?

– Hatalarımla…

 

• • •

– Nasıl insan oluruz?

– Üç adımda.

*Önce sana kötülük yapanlara kötülük düşünmemen gelir. İnsanlığa attığın ilk adım budur.

*Sana kötülük yapanlara iyilik yapabildiğin an ise ikinci büyük adımı atar ve hakiki insan olmaya başlarsın.

*Nihayet, sana iyilik yapanla kötülük yapan arasında bir fark hissetmeyecek hale geldiğin zaman ise insan olursun.

 

• • •

– Dünyada en güzel şey ne?

– Sevmek.

– Peki sonra?

– Sevilmek.

– Peki, neden sevmek sevilmekten önce geliyor?

– İnsan sevdiğine sevildiğinden daha çok emin olur.

 

 

Rivayet olunur ki İstanbul’da bir keşiş vardı. Bütün Anadolu ve Avrupa’da bulunan rahipler bu keşişe bağlanmışlardı. Bu ünlü rahip Hz. Mevlâna’nın tevazu ve dervişliğinin ününü işitip, hizmete yetişmek arzusuyla Konya’ya gelir. Karşılaştıklarında rahip selam vermek için eğilir. Hz. Mevlâna da eğilir. Rahip başını kaldırdıkça Hz. Mevlâna’nın başını eğilmiş görür ve otuz defa başını eğip kaldıran rahip her defasında Hz. Mevlâna’yı selam makamında başını eğmiş bulur. Bu saygı ve alçak gönüllülük karşısında rahip ve beraberindekiler Müslüman olurlar.

 

İstanbul’dan Konya’ya kendisiyle görüşmek için gelen ünlü rahibin davranışlarının sebebini soranlara Hazreti Mevlâna şu cevabı verir:

 

“Biz Yüce Allah’ın kullarına alçakgönüllü ve saygılı davranmayıp kime davranalım? Hareketimiz onlara tesir edip onları imana getirmedi mi? Rahip bizim dervişlik ve alçak gönüllülüğümüzü elimizden almaya kast etti. Biz onun elinden aldık. Zira bu haslet bize Peygamber Efendimiz’den mirastır.”

 

Öğretmenlere Öğütler‏

Yorumlar kapalı.

Giriş Yap

Açıksöz Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

deneme bonusu veren siteler -
deneme bonusu veren siteler
- Goley90 - tiktok takipçi satın al - instagram likes - istanbul escort - mecidiyeköy escort - bakırköy escort - postegro - istanbul escort - Baywin - sahabet giriş - Aviator oyna - porno izledeneme bonusu veren siteler -
deneme bonusu veren siteler
- Goley90 - tiktok takipçi satın al - instagram likes - istanbul escort - mecidiyeköy escort - bakırköy escort - postegro - istanbul escort - Baywin - sahabet giriş - Aviator oyna - porno izle