Ömrün Bereketi

Ahir zamanda anlar su gibi akıyor. Teknolojik ve elektronik her imkân elimizin altında. Ne var ki, buna rağmen zaman yetmez oldu. Sağlıkta insanın ömür ortalaması uzatıldı. Ancak yine de bir ömre saldırılması gerekenler, hayaller ve umutlar yetersiz kalıyor. Sanki bir rüya gibi hayat. Ne zaman doğduk ne zaman çocuk olduk ne zaman büyüdük ne zaman genç olduk? Ne zaman orta yaşları devirip yaşlılığa dayandık, bir türlü anlayamadık. Herhalde o rüyadan uyandığımızda bunun adı ölüm olacak!

Büyüklerimiz hep söylerdi de bize masal gibi gelirdi. ‘Dünyadan bir şey anlamadım ne zaman bu yaşa geldim?’ derlerdi. Sanki o devirlerde gibiyiz.
Şimdinin genç olanları da çok geç olmadan bu hakikatle yüzleşecekler. Gençliğin kısa sürede bittiğini anlayacaklar. Henüz farkında olmasalar da bir de bakmışlar orta yaşlardan ilerleyip yaşlılık sınırına gelmişler. Hani o koca koca rol modelimiz olan adamlarımız vardı. Şimdinin piri fanisi olmuşlar. Olgunlaşmışlar hepsi de. Her nesil günü geldiğinde aynı sözleri söyleyecek.

Geriye dönüp baktığımızda yaşanmışlıklarımızı görüyoruz. Her türlü duygusu, düşüncesi, sevinci ve kırgınlıklarıyla. Mezar kapısına dayanıyor her ömür, günü geldiğinde. İçinde bulunduğum ruh hali ile mana yolculuğuma baktığımda ‘kalbimdeki baskın duygu nedir’ diye soruyorum kendime. Aldığım cevap; yaşanma ihtimali olduğu halde yaşanamamış olan her türlü duygu, düşünce, paylaşım ve eylemlere dairdir üzüntüm.

An olmuş uzak dağlar aşmışız. An da olmuş burnumuzun dibindeki insanlar sesimizi duymamış. Vakit gelmiş nice yerler görmüşüz, gün gelmiş burnunuzun ucunu görememişiz. Zaman olmuş anlaması gerekenler bizi anlamamış ama anlamasını çok da önemsemediklerimiz daha iyi anlamışlar. Hayat böyle tezatlarla, çelişkilerle dolu bir birikimin sonucu. Asla bir muamma değil. Bir kurala bir işleyişe bağlı. Kendince adetleri var. Nizam dengesini aksatmadan sürdürüyor. Ancak insanoğlu böyle mi? Aciz, yetersiz, gafil, nankör, vefasız, inkârcı, bencil, çıkarcı ve sürekli vazifelerini aksatıyor. Bu yüzden de burnu yerde sürünüp duruyor.

Böylesi düşüncelerin arefesinden hayata baktığımızda bir hengâmenin devam ettiğini anlamakta zorlanmıyoruz. Ne elde ettin ne kazandın ne kaybettin? Eline ne geçti? Hepsi boş! Kaybettiklerimize baktığımızda vefat edip giden arkadaş, tanıdık, akraba ve dostlarımızı gördüğümüzde. Nice zenginler, şöhretler ve liderler hayata veda ettiğinde nice ölmez zannettiklerimizin öldüğünü anladığımızda…

Ne kırmaya ne üzülmeye ne de basit hesaplar yapıp maddi kaygılarla bencilleşmeye gerek yok. İnsanların hayatında çalmaya değmez hiçbir neden!

Ömrünüze bereket, yaşantınıza istikamet, sağlık ve selamet diliyorum.

Ömrün Bereketi

Yorumlar kapalı.

Giriş Yap

Açıksöz Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

deneme bonusu veren siteler -
deneme bonusu veren siteler
- Goley90 - takipcimx - instagram likes - postegro - sahabet giriş - Aviator oyna - instagram followers buy - mersin escort - Vazol Elektronik Sigara - sms onay - likitdeneme bonusu veren siteler -
deneme bonusu veren siteler
- Goley90 - takipcimx - instagram likes - postegro - sahabet giriş - Aviator oyna - instagram followers buy - mersin escort - Vazol Elektronik Sigara - sms onay - likit