Tosya’nın Bitmeyen Karayolu Çilesi..

Pansuman, elbette tedavinin bir parçasıdır, tamamlayıcısıdır. Ama bir yarayı tedavi için başvurulacak olan ilkler sıralamasında değil, artçı işlemlerde yerini alır. Tedavi, teşhisle başlar, operasyonla devam eder, artçı ameliyelerle tamamlanır.

 

Bu kısa hatırlatma notuma itiraz olacağını sanmıyorum, çünkü aklın yolu bir.

 

Bu bir olan akıl yolunda, sağa sola sapmadan, oraya buraya çekiştirmeden ilerlemeyi kabul eden akıl ve izan sahipleri eşliğinde Tosya’nın kronik sorunlarına bakmak lazım.

 

İlçe olarak, dünden bugüne, yılların birikimi kronik sorunlar yumağını sarıp sarmalamış  tortuları kısmen ayrıştırıp temelde yatan problemler yumağını gördüğünüzde göze batanların ilk sırasında ulaşım dikkatimizi çeken anakronik mesele.

 

Kimsenin toptan ve kökten çözümü göze alamadığı, için için çürümeye, kangrenleşmeye terk edilen ulaşımın iki ana aksından doğu batı aksı, belki kaderin bir lutfu, -ki, buna coğrafi mecburiyetler demenizde mümkün- D 100(E-80) güzergahında yer almanın doğal sonucu olarak çözümlenmeye doğru ilerlemekte; yapılmakta olan son devlet yatırımları ile, orta vadede eskiyi unutturacak iyileştirmelerle devam etmekte. Kuzey-Güney aksı ise, Kuzeyden merkeze 1950’lerden günümüze Tosya’nın ve Tosyalının makus talihi, Tosya-Kastamonu bağlantısının kanayan yarası. Kullanımı, candan bezdiren; ölüm ve kan kokan bir karayolu güzergahı.

 

Merkezden Güneye, yani Tosya-Çankırı güzergahında ise, anlamsız bir Ilgaz İndağı vazgeçilmezliğine kurban edilen, Yapraklı bağlantılı olduğunda mesafeyi üçte bir oranında kısaltacak, zaman ve ekonomik kaybı bir o kadar olumluya çevirecek olan, ancak ne hikmetse bir türlü hayata geçirilip canlandırılamayan bir belirsizliğin kurbanı. Bu da apayrı bir yazı konusu ama, önce Tosya-Kastamonu hattını irdeleyelim.

 

Geçenlerde hemşehrimiz Tevfik Çoban’ın “69 KİLOMETREDE 196 DÖNEMEÇ (VİRAJ)!” başlıklı yazısında irdelediği, durumun vahametini de yazısının başlığına yansıttığı bu çarpıklığın artık bir çözüme kavuşturulması için, her kilometresine ortalama neredeyse üç virajın düştüğü bu yolun yol değil, belki olsa olsa, mecburiyetlerin zorlaması ile geçilmesi gereken bir işkence türü olmaktan bir an önce kurtarılması için akıl ve izan sahiplerinin artık harekete geçme zamanı geldi. Belki Türkiye’nin kabile devletlere bile avuç açtığı, 70 sente muhtaç olduğu dönemlerde bunu talep etmek, o günün şartları içinde uçuk bir ham hayaldi. Ama, günümüzde dünyanın sayılı otoban yapımlarına imza atan Türk müteahhitlik hizmetlerinin kıvanç veren yükselişi, 75 milyar doları bulduğu söylenen Merkez Bankası rezervlerinin övünç kaynağı olarak gösterildiği bir dönemde, her kilometresi üç viraja mahkum edilmiş bir pranga mahkumiyeti ulaşım güzergahını içimize sindirmemiz, bu işkence yolunu kabullenmemiz beklenmemelidir.

 

Yaz başından beri, hemen hemen her hafta bu güzergahta gazetemize yansıyan kaza haberleri -ki, yansımayanları da- hesaba kattığımızda, artık bu yolu kullanmak zorunda olan hemşehrilerimizin kabusu olmaya devam ediyor. Gazetemizdeki konuya ilişkin bir çok haber yorumda ilgililere seslendik ama kimse üstüne alınmadı, problemi görmemezlikten duymamazlıktan gelip halının altına süpürmeyi tercih ettiler. Elini taşın altına koymanın getireceği yükü omuzlamaya yaklaşmadılar.

 

Artık katlanılamaz bir hal alan bu problemin çözümü için buradan adını koyarak şu çağrıyı dillendirmek istiyorum; Tosya Belediye Başkanı Sayın Kazım Şahin başta olmak üzere, İktidar Partisi Ak Parti’nin Tosya İlçe Teşkilat Başkanı Sayın Naci Küçükmorkoç, Muhalefet Partisi İlçe Başkanı Sayın İsmail Yur, Tosya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Sayın Mesut Güvercin bu yolun iyileştirilmesi adına siyasi ve ticari ayrışmanın ötesinde, bu meselede elele bir teşebbüse öncülük etmek ve o teşebbüsü olumlu olarak sonuçlandırmak sizin boynunuzun borcudur. Bu borcunuzu ifa etmediğiniz sürece, vicdanlar sizi yargılar. Yıllardır yama üstüne yama yapılarak, pansuman tedbirlerle bizi avutan Karayolları İdaresine, bu yamalı bohçanın artık dikiş tutmadığını, alternatif üretme zorunluluğunu hatırlatıp harekete geçmeleri gerektiğini kabul ettirin. Bu bilişim çağında, oyun konsollarında şehirler medeniyetler kuran, onları imar eden oyunlara aşina çocukların bile inanamayacağı bürokratik masallarını kendilerine saklasınlar. Zaman, iş üretme zamanı…

Tosya’nın Bitmeyen Karayolu Çilesi..

Yorumlar kapalı.

Giriş Yap

Açıksöz Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

deneme bonusu veren siteler -
deneme bonusu veren siteler
- Goley90 - tiktok takipçi satın al - instagram likes - istanbul escort - mecidiyeköy escort - bakırköy escort - postegro - istanbul escort - Baywin - sahabet giriş - Aviator oynadeneme bonusu veren siteler -
deneme bonusu veren siteler
- Goley90 - tiktok takipçi satın al - instagram likes - istanbul escort - mecidiyeköy escort - bakırköy escort - postegro - istanbul escort - Baywin - sahabet giriş - Aviator oyna