TÜKETİYORUZ AMA NEYİ?-1-

  “Günümüzde insan faaliyetleri arasında alışverişten daha fazla yapılıp edileni yoktur. Dahası, tarih boyunca tüketim hiç bu denli hayatın merkezine gelip oturmuş değil. Öyle ki, çağımızı ve bu çağda yaşayan insan topluluklarını tanımlarken bile kendisine ihtiyaç duyuyor, bir “tüketim çağı” ve “tüketim toplumu”ndan bahsediyoruz. Artık herkes; tüm insanlar, milletler ve ülkeler daha fazla tüketebilmek için yaşıyor,çabalıyor ve didiniyor. O kadar ki; alışveriş, yani tüketmek çağdaş insanın yapıp etmeleri arasında en bariz, en sık, en önde geleni olmuştur. Buna ayak uydur(a)mayan ya da hızlı bir tüketici olmayan kimseler çağdaş sayılmıyor; demode, bağnaz, gerici diye yaftalanıp bırakılıyor. İyi bir tüketici iseniz şirketler peşinizden koşuyor, ülkeler size kapılarını açıyor, baş tacı ediliyorsunuz bu devirde.” Bunu gündelik hayatımızda da rahatlıkla görebiliyoruz.Küçük bir Anadolu kasabasında bile yaşıyorsanız, esnafın size karşı tutum ve davranışları, maalesef ne kadar çok alışveriş yaptığınıza, yani ne kadar çok tükettiğinize bağlı olarak değişiyor.

 

“Materyalist ve pozitivist ideoloji ve sistemler yüzünden elinde, hedefinde yalnız bu dünya kalan insanlardan beklenen şeydir tüketim. Üretim de sadece bunun için elzem bir araç ve süreçtir. Tüketim talebinin düşmesi krizdir, üretimi durdurur ve modern hayatın her alanını felce uğratır. Bu düşüş alarm sayılır ve yeniden artması için çareler aranır. Kampanyalar, iskontolar yapılır; promosyonlarla, reklamlarla insanlar yeniden alışverişe davet edilir, buna ikna etmeye çalışılır. Yani anlayacağımız tüketim, içinde yaşadığımız hayatın (ekonominin) motoru ve lokomotifidir. Ne zamandan beri mi? Kapitalist ve modern yaşam biçiminin dünyaya hükümran olduğu günden beri.” Bitmeyen, en büyük sermaye olan kanaati bir kenara attığımız günden beri hızla tüketiyoruz,süratle fakirleşiyoruz. Ne kadar çok paramız olursa olsun, gönlümüz fakir,gözümüz aç.Bir türlü doyamıyoruz.

 

“Bir araba fabrikasının yatırım giderlerini karşılamak için üretip satmak zorunda olduğu araç sayısı 200 bindir. Ancak bundan sonra kâra geçmesi mümkün olabilmektedir. Sadece bu örnek dünyada deveran eden sistemi anlamamıza yeter. Her şirketin hedefi en yüksek karlılık olduğuna ve bunun da yolu insanları tüketmeye alıştırmaktan geçtiğine göre, etrafımızda dönen patırtı ve gümbürtünün sebepleri belirsiz olabilir mi? İnsan ihtiyaçları bellidir ve bunların karşılanması için günümüzdeki tüketim miktarına asla gereksinim yoktur. Çarkın sürekli işlemesi, baronlaşmış şirketlerin ve bu sayede küresel cari sistemin ayakta durması içindir tüm döndürülen dolaplar, yutturulan dolmalar.

 

TÜKETİYORUZ AMA NEYİ?-1-

Yorumlar kapalı.

Giriş Yap

Açıksöz Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

deneme bonusu veren siteler -
deneme bonusu veren siteler
- Goley90 - tiktok takipçi satın al - instagram likes - istanbul escort - mecidiyeköy escort - bakırköy escort - postegro - istanbul escort - Baywin - sahabet giriş - Aviator oyna - porno izledeneme bonusu veren siteler -
deneme bonusu veren siteler
- Goley90 - tiktok takipçi satın al - instagram likes - istanbul escort - mecidiyeköy escort - bakırköy escort - postegro - istanbul escort - Baywin - sahabet giriş - Aviator oyna - porno izle