BİR DUA OLARAK FATİHA SURESİ (2)

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Haftalık yazılarımızda Kur’an-ı Kerim’de geçen dua ayetlerini öne alacağımızı söyleyip, geçen hafta Fatiha suresinin yarısına kadar açıklamaya, anlatmaya çalışmıştık.Bu hafta da inşallah kaldığımız yerden devam edeceğiz.
iyya kenabüdü ve iyya kenestain ” Ey Rabbimiz ancak sana ibadet eder ve ancak senden yardım dileriz.”Fatiha,5)
Fatiha suresi Kur’an’ın ilk suresi olması sebebiyle mümin, Kur’an’ı okumaya başından başladığında, ya da namaza durup, daha ayakta, kıyamda iken Fatiha’yı okumaya başladığında, ilk olarak kendisini yaratan Rabbini övmüş olmakta, ondan sonra da Rabbine karşı olan kulluğunu ifade edip, ondan yardım istemektedir. İhdinassıratal müstakiim. Sıratallezine enamte aleyhim. “Ya rabbi bizleri, dosdoğru yola ilet, kendilerini nimetlendirmiş olduklarının yoluna…” Rabb’imiz Teala Kur’an okumaya, ya da namaz kılmaya başlayan müminden ilk olarak bu duayı yapmasını istemiştir. Allah’a giden dosdoğru bir yolda olmak…. Peki o dosdoğru olan yol, hangi yol, kimlerin yolu, o nimete erdirilenler kimler acaba? Rabbimiz Teala onların kimler olduğunu Nisa Suresinde bize bildirmiştir. “Kim Allah’a ve Rasulüne itaat edip uyarsa, işte onlar peygamberler sıddıklar ve şehitlerle beraber olacaklardır. Onlar ne güzel arkadaştırlar. Onlarla arkadaş olmak Allah’ın bir lütfu ve ikramıdır.( Nisa,69) Rabb’imiz Teala bizleri dünyada ve ahirette onlarla beraber olanlardan eylesin amin. Şimdi bu güzel arkadaşları kısa kısa açıklayalım
PEYGAMBERLER: Allahu Teala’nın insanlara doğru yolu göstermek için göndermiş olduğu seçkin kimselerdir. ilk insan, ilk peygamber Hazreti Adem aleyhisselam’dan bizim Peygamberimiz Hazreti Muhammed Mustafa sallallahu aleyhi ve sellem’e kadar pek çok peygamber gelmiştir. bizim Peygamberimiz peygamberlerin sonuncusu olup artık kıyamete kadar bir daha peygamber gelmeyecektir. Aynı şekilde bizim kitabımız Kur’an-ı Kerim de insanlığa gönderilen son kitap ve son mesajdır.
SIDDIKLAR : Son derece doğru, dürüst, hak ve hakikate son derece bağlı kimseler anlamındadır. Onların en güzel örneği Hazreti Ebubekir Sıddık radiyallahu anh’tır. O, insanların çoğunluğu Peygamberimize inanmayı reddettiği bir dönemde Peygamberimize inanıp teslim olmuş, Peygamberimizin Miraç mucizesini duyduğu anda inanıp tasdik etmiş ve Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem için, “O söylemişse doğrudur” diyerek üstün bir sadakat ve bağlılık örneği göstermiştir. Allah’ın Seçkin ve nadir olan Veli kullarında ancak bu özellik tam olarak bulunur.

ŞEHİTLER: Din, iman, Kur’an, vatan, millet uğrunda, mukaddes değerlerimize sahip çıkıp korumak adına çalışırken, silahlı ya da silahsız bir şekilde mücadele verirken, her ne şekilde olursa olsun öldürülen kişilere şehit denir. Şehitler, sahip oldukları en değerli varlıkları olan canlarını Allah yolunda feda etmiş olan kimselerdir. Şehitlerle ilgili ayeti kerimeler ve pek çok hadisi şerifler bulunmaktadır. Söz konusu ayetlerden birisi şu şekildedir. ” Allah yolunda öldürülenlere sakın ölüler demeyin. Bilakis onlar diridirler. Fakat siz onların içinde bulundukları hayatı anlayamaz ve kavrayamazsınız. (Bakara, 154) Efendimizin bir hadisi şerifleri de şu şekildedir. “Şehit olmayı yüce Allah’tan samimi olarak isteyen kimseyi Allah, rahat yatağında vefat etse bile şehitlerin derecesine eriştirir.” (Nesai, Cihad, 36)
Allah yolunda şehit olmayı arzulamayı teşvik eder manada ayeti kerime ve hadis-i şerifler vardır. Onun için mümin, gerektiğinde Allah yolunda canını vermeye hazır olan kişidir.
Bu vesile ile tarihimizdeki zaferlerimizin bir çoğunu kazanmış olduğumuz Ağustos ayında, bu toplakları bize vatan yapan, bu uğurda canlarını veren, yaralanıp gazi olan şehit ve gazilerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz. Rabbim Teâlâ hepsine rahmet etsin.
SALİHLER: Salih; iyi, uygun kimse anlamındadır kısaca. Yani Allah’a kulluğa uygun, kötülüklerden arınmış, merhaleler geçmiş, Allaha layık, uygun kul, Peygambere de layık, uygun Ümmet olmuş kimse demektir.
Salih olmanın ahiret hayatı boyutu da bulunmaktadır. Yusuf Aleyhisselam 40 yıl kadar anne-baba ve ailesinden ayrı kaldıktan sonra onlara kavuşmuştu. Ayrıca Mısır’da sarayda maliye bakanı idi. Bu durumda iken şöyle dua etmişti; Rabbim benim canımı müslüman olarak al ve beni salihlerin arasına kat. Her müslüman Allah’a karşı salih bir kul olma gayreti içinde olmalıdır.
Gayril mağzubi aleyhim velezzallin. Gazabına uğramış ve sapıklıkta kalmış olanların yoluna değil Ya Rabbi.amin.
Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem; gazaba uğrayanların Yahudiler, sapıklıkta kalanların ise Hristiyanlar olduğunu bize bildirmiştir. Yahudi ve Hristiyanların kendi dinlerinin bir gereği olarak yaptıkları şeyleri yapmak bir Müslüman için iman bakımından çok tehlikeli bir durum teşkil etmektedir. Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem “Kim bir topluma benzemek isterse o da onlardan olur. ( Heysemi, 10/281) buyurmuştur. Müslüman dinini, kimliğini ve kişiliğini korumak için Yahudi ve Hristiyanların din adına yaptıkları şeylerden, onların kültür ve adetlerinden uzak durmalıdır. Rabb’imiz Teala bizleri peygamberlerin sıddıkların şehitlerin ve salihlerin yolu olan dosta doğru yola iletsin. Allah’ın gazabına uğramış Yahudilerle sapıklıkta kalmış Hristiyanlara benzemekten ve onları taklit etmekten muhafaza edip korusun.amin.
Halil İbrahim Sabırlı
İlçe Müftüsü

BİR DUA OLARAK FATİHA SURESİ (2)

Yorumlar kapalı.

Giriş Yap

Açıksöz Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

deneme bonusu veren siteler -
deneme bonusu veren siteler
- Goley90 - tiktok takipçi satın al - instagram likes - istanbul escort - mecidiyeköy escort - bakırköy escort - postegro - istanbul escort - Baywin - sahabet giriş - Aviator oyna - porno izledeneme bonusu veren siteler -
deneme bonusu veren siteler
- Goley90 - tiktok takipçi satın al - instagram likes - istanbul escort - mecidiyeköy escort - bakırköy escort - postegro - istanbul escort - Baywin - sahabet giriş - Aviator oyna - porno izle