Hayırlı Cumalar dileklerimizle Pazartesi başladığımız Asr Suresine devam edeceğiz inşallah bugünkü yazımızda. Asr’a yeminle başlamış ve insanın zararda olduğunu beyanla devam etmişti sure. İşte tam burada “illa” diyerek o zarar ziyandan kurtulmanın yollarını Rabb’imiz bizlere gösteriyor.

“Ancak, iman edip de sâlih ameller işleyenler, birbirlerine hakkı tavsiye edenler, birbirlerine sabrı tavsiye edenler başka.” O kimseler ki; bütün âlemlerin Rabb’i, Rahmân’ı, Rahîm’i, din gününün sahibi Allah’ın birliğini ve indirdiğini tasdik edip ona ihlas ile ibadet ve itaate söz vermişler, “En güzel (söz)i doğruladı.” (Leyl:6) buyurulduğu üzere “en güzel”e; doğru itikad ile inanıp, fazilet ile rezilliğin, iyilik ile kötülüğün, doğru ile eğrinin, mümin ile kâfirin, itaat eden ile isyan edenin, haklı ile haksızın Allah yanında farkı olduğuna, hayır amellerin iyi, şer amellerin kötü cezası verileceği ahiret gününe, din (kıyamet) gününe inanmışlardır.

Ve iman ile güzel ameller işlemişler. Yani imanları yalnız gönüllerinde ve dillerinde kalmamış, bütün hislerine, akıllarına, varlıklarına işleyerek iradelerine sahip olmuşlar. Yaptıkları işleri iman ve inançlarına uygun, Allah’ın rızasına, indirdiği hükümlerine uygun, hak ve hayır olduğuna inanarak yapmışlar.Hep iyiliğe çalışıp kendileri, aile, akraba, kavim, insanlık için iyilik, sonu hayır ve menfaat olan işler; “Hanginizin daha güzel iş yaptığınızı görmek için.” (Hud:7, Mülk:2) buyurulduğu üzere güçleri yettiği kadar güzel ameller yapmışlar, emrolunan görevleri yerine getirmiş, yasaklanan büyük günah ve çirkinliklerden çekinmişlerdir. İyiliği emretmiş, kötülükten menetmişlerdir.

Ameller iki kısma ayrılır: Birisi mükellefin kendi namına yapıp faydasını kendisinin gördüğü amellerdir. Diğeri ise başkalarına faydalı olan, başkalarını da tamamlayan amellerdir. Bunun en önemlisi de hakka çağırma ve hak yolunda mücahede etmektir. Onun için bunlar, iman ve güzel amel ile teorik ve pratik güçlerini olgunlaştırmaya çalışmaktan başka, Allah için birbirlerinin ve başkalarının kemal ve kurtuluşlarına da çalışarak, Hakk’a çağırma, iyilik etme ve ıslah etmeyle beraber birbirleriyle antlaşmayı ve hep hak yolunda yardımlaşmayı da vazife bilmişlerdir. Bundan dolayıdır ki güzel amelin özellikle şu iki kısmına işaret edilir ki:

“Ve Hakk’a vasiyetleşmişlerdir.” Yani bütün gayretleri Hakk’a yönelik; imanları da, amelleri de, sözleri de hep Hakk’a sarf edilmiştir. Çünkü Hakk’a sarf edilmeyen her şey batıldır, hasardır. Ziyan olmayacak iman ve amel de ancak Hakk’a iman ve Hak yolunda çalışmaktır. Onun için bunlar; büyük küçük birbirlerine, aynı cinsten olduklarına gösteriş, münafıklık, ziyankârlık, ilişiksizlik veya riyakârlık ve dalkavukluk etmeyip, bütün iyiliğin Hakk’ın elinde olduğunu bilerek ve fanî, geçici, aldatıcı, yıkıma götürücü şeylere aldanmayıp, her şeyin hakkını gözeterek hep birbirlerine Hakk’ı tavsiye etmişlerdir. Her işte Hak, sabit, doğru olanı yapmayı, Hak üzere birleşmeyi, hep Hakk’a davet etmeyi, emri bil’l-maruf (iyiliği emretmek)u ve nehyi ani’l-münker (kötülüğü yasaklama)i, kısaca Hak ve doğruluk üzere hareketi tavsiye ve nasihat etmişlerdir. Ve öyle yemin edip, o yolda muamele etmişler, imanları da, amelleri de hep Hakk’a sarf edilmiştir.

“Ve sabra vasiyetleşmişler.” Yani Hak ve hayır yolunda sabra vasiyetleşmişlerdir. Çünkü zamanın getirdikleri, dünyanın aldatması, nefislerin eğilimleri, ziyana gidenlerin çokluğu karşısında hayır yapmak, doğru söylemek, Hak yolunda gitmek birçok acılar çekmeye, zorluklara katlanmaya, mücadele etmeye, batıl iflas geçitlerini atlamaya hazır olmak ve bunları uygulayabilmek sabra dayanmaktadır. Onun için Lokman Sûresi’nde iyiliği emir ve kötülüğü yasaklayanlara “Namazı kıl, iyiliği emret, kötülüğü yasakla, sana isabet edene sabret, kuşkusuz bunlar (Allah’ın yapmanı emrettiği) kesin işlerdendir.” (Lokman:17) diye isabet edecek musibetlere sabır tavsiye edilerek, onun azme dayanan büyük işlerden olduğu anlatılmıştır.

İşte bu müstesna şahsiyetler; öyle birer sarp yokuş olan müşkül, zor durum ve hallerde caymamayı, yılmamayı bırakmamayı, dermansızlık göstermemeyi ve böylelikle birbirlerini yardımsız, tesellisiz bırakmayıp gerek itaat ve amel, gerek elem ve musibetler ve gerek nefsin arzularına karşı sabır ve metanet tavsiye etmeyi kendilerine şiar edinmişlerdir.

Nasıl bir sabır sorusunun cevabını bir sonraki yazımızda açıklamak ümidi, selam ve dua ile…

Asr’a Yemin Olsun 2…

Yorumlar kapalı.

Giriş Yap

Açıksöz Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

deneme bonusu veren siteler -
deneme bonusu veren siteler
- Goley90 - tiktok takipçi satın al - instagram likes - istanbul escort - mecidiyeköy escort - bakırköy escort - postegro - istanbul escort - Baywin - sahabet giriş - Aviator oynadeneme bonusu veren siteler -
deneme bonusu veren siteler
- Goley90 - tiktok takipçi satın al - instagram likes - istanbul escort - mecidiyeköy escort - bakırköy escort - postegro - istanbul escort - Baywin - sahabet giriş - Aviator oyna