Dini kaynakların naklettiği bir rivayete göre Hz. Peygamber devrinde Medine’de geçen bir olay vardır. Bu olay üzerine Nisa suresinin 105. Ayetinin nazil olduğu söylenir. Olay şu şekilde anlatılır.

                Tume bin Ubeyrik isimli bir Müslüman, Müslüman olmayan komşusundan bir zırh çalar. Zırhı çalınan Yahudi Hz. Peygambere gelerek,  malının çalınmasından dolayı davacı olur. Tume suçunun ortaya çıkacağını anlayınca, çaldığı zırhı bir un çuvalının içine koyarak bir Yahudi’nin evinin bahçesine saklar.

                Olay araştırılır. Çalınan zırh Yahudi’nin evinin bahçesinde bulunur. Yahudi zırhı kendisinin değil Tume’nin çaldığını söyler. Zırhın içine saklanılmış olduğu un çuvalının Tume’ye ait olduğunu ve Tume’nin evinden kendi evine kadar olan yolda un izlerinin bulunduğunu söyler. Yahudinin sözleri araştırıldığında, doğru olduğu ortaya çıkar. Olay anlaşılmıştır. Hırsızlık suçunu işleyen Tume’dir.

                Bunun üzerine Tume hırsızlık suçuyla cezalandırılacaktır. Ancak sahabe arasında ihtilaf meydana gelir.

                Bazıları derler ki. “Zırh kimin evinde bulunduysa o cezalandırılsın. Yahudilerin karşısında bir Müslüman’ı cezalandırmayalım. Bu bizim izzet ve şerefimize leke sürer” 

                Bazıları da, “Zırh sahibine ulaştığına göre bu dava düşsün ve hiç kimseye ceza verilmesin. Böylece Yahudilerin alaylı bakışlarından ve sözlerinden de kurtulmuş oluruz.” Derler.

                Hz. Peygamberimiz bu ve benzeri konularda sahabenin görüşünü alır. Onların söyleyeceklerini dinlerdi. Neticede ise Allah’ın kitabına göre hükmünü verirdi.

                Her iki görüşün de taraftarları vardır. Hz Peygamber’e bu düşünceler aktarılır. Her bir taraf kendi düşüncesinin doğruluğu konusunda düşüncelerini ifade eder.

                İşte bunun üzerine şu ayet-i kerime nazil olur.

                “(Ey Muhammed!) Biz sana Kitab’ı (Kur’an’ı) hak olarak indirdik ki, insanlar arasında Allah’ın sana öğrettikleri ile hüküm veresin. Sakın hainlerin savunucusu olma.” (Nisa.105)

                Allah Teâlâ bu olayda suç işleyen birinin suç işlemesini ve üstelik işlediği suçu başkasının üzerine atmasını “ihanet” olarak ifade etmektedir. Hz. Peygamberimize de “sakın hainlerin savunucusu olma” diyerek ikazda bulunmaktadır.

                Bunun üzerine hırsızlık suçu sabit olan Tume’nin cezalandırılmasına hükmedilir. Bunu anlayan Tume “Bir Müslüman’ı Müslüman olmayanlara karşı korumayan dine lanet olsun.” diyerek dinden çıkar ve Medine’den kaçar.

                İşte İslam’ın izzeti buradadır. İslam önce insan hakkını esas alır. Zulmün her türünü yasaklar. Suç işleyenin kimliğine değil, işlediği suça bakar. Zalimin imanına veya inkârına değil, uğradığı mağduriyete bakar.

                Muhsin ÖZDEMİR

İSLAM’IN İZZETİ

Yorumlar kapalı.

Giriş Yap

Açıksöz Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

deneme bonusu veren siteler -
deneme bonusu veren siteler
- Goley90 - tiktok takipçi satın al - instagram likes - istanbul escort - mecidiyeköy escort - bakırköy escort - postegro - istanbul escort - Baywin - sahabet giriş - Aviator oyna - porno izledeneme bonusu veren siteler -
deneme bonusu veren siteler
- Goley90 - tiktok takipçi satın al - instagram likes - istanbul escort - mecidiyeköy escort - bakırköy escort - postegro - istanbul escort - Baywin - sahabet giriş - Aviator oyna - porno izle