Ne güzel söylemiş üstad Necip Fazıl;“Tomurcuk derdinde olmayan ağaç, odundur” İnsan olarak nasıl olmamız gerektiğini bir çırpıda söylemiş, anlatmış anlayana üstad. Anlamak isteyenler anlamışlar da, anlamayanlara, anlamak istemeyenlere ne demeli bilmem. Ama bir şeyler demeli en azından. Demeli ki anlamazlıktan gelenler yutturduklarını sanmasınlar. Anlamazlıkları birileri tarafından anlaşılıyor, biliniyor, bilsinler değil mi?

Derdin yoksa odunsun bilesin. Odunu da ne yaptıkları belli; yakarlar. Bir mevkide isen, millete hizmet etme gibi sorumluluğun varsa ve sen hâlâ bırak tomurcuk olmayı kafana koymadıysan kusura bakma ama resmen “odun”sun. Oduna da yazık olur, yakacaktır, bir işe yarar, sen ne işe yararsın, yarıyorsun diye sorarlar adama? Tomurcuk derdinde olmak demek, memleketin derdiyle dertlenmek demek. Makamları mevkileri laf olsun, havam olsun, bey desinler, başkanım desinler, müdürüm desinler, yerlere kadar eğilsinler, izzet, itibarım olsun diye doldurdu iseniz vay halinize. Vay ki ve vay! Allah(cc) yardımcınız olsun.

Meyveli ağacı taşlarlar” bilirsiniz. Size taşlar gelmiyorsa, bulunduğunuz makama insanlar geldiğinde hâlâ izzet, itibar görüyorsanız, görevinizle ilgili hiçbir eleştiri almıyorsanız (arkanızdan konuşulanlar hariç) bilin ki meyvelerinizde bir sakatlık var, tomurcuk derdinde olmadığınızdan odunlaşmaya başlamışsınız demektir. Ama insanlar dobra dobra yüzünüze karşı sizi eleştirebiliyor (nezaket sınırları dahilinde tabi), eksiklerinizi söyleyebiliyorlarsa rahat olun; bu meyve vermek üzere tomurcuklanmaya başladığınızın güzel işaretleridir. Lütfen kendinizi kontrol edin olur mu?

Bir de kulaklarınızı gerçeklere tıkadı iseniz, kim ne söylüyorsa, yazıyorsa umurunuzda değil ise, ayakkabılarınızın topuğuna basıp, ellerinizi arkanızdan bağlayarak doksan dokuzlu tesbihinizi şıkırdatarak kaldırımları eskitmeye devam ediyorsanız; unutmayın ki bu toprağın bir de altı var, hesap var, kitap var, mizan var; kıldan ince Sırat var. O zaman kutsal topraklara gittim diye yalanlarımın yüzde doksan beşini bıraktım ifadelerinizden arta kalan yüzde beş size yeter de artar bile.

Yıllardır işgal ettiğiniz makamların, bu makamlarda iken kırdığınız fincanların, devirdiğiniz çamların, altında vicdan azabından her gece ezim ezim ezildiğiniz herzelerin vebalini ödeyemeyebilirsiniz. Bu dünyada acaba ne zaman çağıracaklar diye her gün erim erim eridiğiniz herzeler, ömrünüz yeterse  elbet bu dünyada iken ayağınıza dolanacak. Herkesten sakladığınız, kimseler duymasın ayıp(!) olur diye ricalar ettiğiniz, söz verdik diye bazılarının sustukları da gün yüzüne çıkar ve sizin gerçekten bir “odun” olduğunuzu anlayıverir kim bilir? Tomurcuk derdi ile dertlenmek dileğiyle hoşça kalın.*rç*

MEYVESİZ AĞAÇLAR

Yorumlar kapalı.

Giriş Yap

Açıksöz Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

deneme bonusu veren siteler -
deneme bonusu veren siteler
- Goley90 - tiktok takipçi satın al - instagram likes - istanbul escort - mecidiyeköy escort - bakırköy escort - postegro - istanbul escort - Baywin - deneme bonusu veren siteler - deneme bonusu veren siteler - sahabet girişdeneme bonusu veren siteler -
deneme bonusu veren siteler
- Goley90 - tiktok takipçi satın al - instagram likes - istanbul escort - mecidiyeköy escort - bakırköy escort - postegro - istanbul escort - Baywin - deneme bonusu veren siteler - deneme bonusu veren siteler - sahabet giriş