Uzunca bir aradan sonra, yeniden herkese merhabalar…
Uzunca bir ara verdik zira bir müddet Çankırı dışındaydım ve sonrasında da çalıştığım kurum olan Özel Karatekin Hastanesi’nde ses tellerimdeki polip nedeni ile ameliyat oldum. Bu vesile ile KBB Uzm. Dr. Asude Hanım ve servis, poliklinik çalışanlarına tekrar teşekkür ederim…
Şimdi ise yeniden beraberiz… Bu ay güvenlik eğitim programları konusuna değinmek istedim.
Öncelikle genel bir çerçeve çizelim;
Artık bu konuda başıboşluğa, “Ben yaptım oldu” şeklinde yaklaşımlara yer verilmemektedir. Öyle ki kişiler sertifikalandırılmadan özel güvenlik işi yapamamaktalar, sertifikaları olsa da her beş yılda bir yenilemektedirler, sertifikalar silahlı ve silahsız olarak da ayrılmaktadır.
Evet, bunların her biri de kendi içinde birçok başlıktan oluşmaktadır. Sertifikalandırma programı ise bu işin başlangıç kısmını oluşturmaktadır. Belli dersleri almadan, bu derslere devam etmeden, yapılacak sınavda da belli bir başarı sağlanmadan olmuyor.
Çankırı’da bu iş yaklaşık 5 yıldır yapılmaktadır. Ciddi başarılar elde edilmiş, halen sınıflar oluşturulmakta ve devam edilmektedir. Sırası gelmişken bu okullar ile gençlerimize yardımcı olan müteşebbisleri tebrik ediyorum… Bendeniz de bu programlarda Etkili İletişim ve İletişim Teknikleri derslerini yürütmekte, sorularını hazırlamaktayım… Tabiî ki bu nedenle yazmıyorum. Özel Güvenlik Okullarını birkaç başlık altında, birlikte incelemeye çalışalım istedim:
- İnsan yaptığı işte eğitimli, bilgili olmalı ve her iş bir standarda bağlanmalıdır. Özellikle de yanlış algılanan işlerde bu elzemdir.
- İnsanlar iş değişikliği istemekte, çalıştıkları yerde kendilerini güvende hissetmemektedirler. Tembellik ya da işsizlik Çankırı’da da büyük bir sorundur.
- Genel kültüre katkısı olan ve bilinçli topluma doğru yol alan bir gidişat bu mudur? Kurs, eğitim, bilgilenme böyle mi olmalıdır?
Kurs eğitmenlerinden biri olmam nedeni ile katılımcıları yakından tanıma, onlarla sohbet etme fırsatı buluyor buna göre de fikir ediniyor, burada konu edebiliyorum.
Tabii burada konu tersine bir süreçte tartışılacağı için açıklama ihtiyacı vardır. Anlatımlarımız ekmeğinin derdinde ya da sevdiği işi yapma uğruna bu işe başlayanları kapsamayacak, konuyu farklı açılardan irdelemeye çalışacağız. Bu kişiler zaten istisnadır ve bu mesleğin müstesna kişileridir. Ancak işyerinde ve işyeri dışında daha rahat olabilmek, en azından üzerinde o üniforma ile ve omuzlarında apoletlerle dolaşmak isteyen, bu şekilde saygı uyandıracağı ve dikkat çekebileceğini zanneden gençlerimizden de bu kursu alanlar olabilirler. Bu nedenle işin okulunun olması çok yerinde bir uygulamadır. Güvenlik görevlilerinin örnek şahıslar olduğu hiç değilse okullarda anlatılarak gençlerin beyinlerine nakşedilmelidir. Bundan sonra da o kişilere meslek ile ilgili gerek etik ve gerekse teknik ayrıntılar anlatılarak donanımlı bireylerin iş başına geçmeleri sağlanacaktır.
Yukarıda bahsettiklerimiz olağan konular olsa da aklıma takılan bir konu daha var. Buralara kayıt olanları bildiğim için aklıma takılıyor ya zaten. Neden bu kadar kişi kayıt oluyor? Tamam, iş imkânı var ve hem de çok iş imkânı var. Gerek il içinde ve gerekse il dışında. Hem tartışılan konular da var; maaşları asgari ücret tutarının üç katı kadar olacak söylentileri gibi… Bilemiyorum ki, acaba bu konuşulanlar nedeniyle midir, nedir? Başka işyeri çalışanlarını da kursiyerler arasında görebilmek mümkündür. Tabii insanın aklına da buna bağlı birçok şey geliyor. Ya buraların sahipleri cidden sevilen ve Çankırı ile yakın coğrafya insanı tarafından korunup kollanan, işi çok olsun diye çalışılan kişilerdir ya da insanlar işinden memnun değiller. İş değişikliği için bu sertifikaya ihtiyaç duymaktadırlar.
Elbette bu işi yapanlar saygıdeğer kişiler olabilirler ama biz ikinciyi incelemeliyiz. Neden? Neden insanlar iş sahibi olsalar bile ısrarla kursiyer oluyorlar. Belki birçoğu da bu işi yapmayacaklar bile… Zira toplum olarak her işe saygı duymuyor, işveren olarak çalışanlarımıza güven vermiyor olabiliriz de ondan, işinden – sektöründen memnun değildir de ondan. İşinden memnun olmayan kişiden hizmet almak da işinden memnun olmayan kişinin yaptığı üretimden faydalanmak da tehlikeli olabilir. Zira dikkatsizlik sonucu işini ya da ürünü yanlış yapma riski olabilir. İşverene düşen vazife bunları irdelemek ve sıkıntılar varsa da nedenini bulup imha etmek, çalışanı mutlu ve huzurlu hale getirmek olmalıdır.
Hoş her şeyin dışında sadece genel kültür olsun, zaman dolsun amacı ile kayıt yaptıran kursiyerler de biliyorum. Evin beyi kursa geliyor, çocukları yok, hanımı ile birlikte yazılmış ve orada da beraber olmaya bakıyorlar, maaşaallah, Allah daim etsin diyorum… Tabi ekliyor böyle kişiler “hocam nereye gidelim?” diye… Cevabını vermiyorum ama gidilecek çok yer var… Teknik bilgiler veren bir kurs yerine genel kültüre yönelik başka kurslara gidilebilir. Hatta ilin yöneticileri ile görüşerek birçok kurs açılması da sağlanabilir. Bunları da bırakınız açık olan onca kurs var ki kursiyersiz, bunlara destek verilebilir…
Sonuç olarak sadece bu kadar kişinin sertifika aldığı bir ilde (gerçi güvenlik personeli açığından da söz edebiliriz) ilk bakışta gördüklerimiz bizlere neler anlattı neler… Konulara farklı açılardan bakacağız elbette ama başka yazılarda tartışmak dileği ile saygılarımı sunarım…
Mustafa POTUKOĞLU
ÖZEL KARATEKİN HASTANESİ
Halkla İlişkiler & İnsan Kaynakları Müdürü
Yorumlar kapalı.