TOSYA HEPİMİZİN

Bir şehrin temizliğinden kimler sorumludur diye sorulduğunda ilk akla gelen “belediye” cevabı olur. Ancak günlük hayat akışı içerisinde belediye ne kadar gayretli olursa olsun vatandaşın gayreti, katkısı olmazsa bir beldenin, bir şehrin temiz tutulması mümkün değildir. Meşhur bir sözümüz var, hepimiz biliriz; “Herkes Kapısının Önünü Temizlerse, Sokak Temiz Olur” diye.

İnsanımızda çevre bilinci sözde değil, ne zaman özde gelişirse, o zaman temiz mekanlara, temiz sokağa, temiz caddeye; kısaca temiz bir çevreye sahip olabiliriz. Yaşadığım şehirde yolun kenarında ki mevcut Osmanlı Parkını belediye görevlileri hemen her sabah süpürüp, temizliyorlar, çimleri biçiyorlar, suluyorlar. İnsan böyle temiz mekanları görünce huzur buluyor mutlu oluyor. Ancak bu mekanlar akşam aynı huzuru vermediği gibi, bazen da insan olmaktan utanıyor insanı. Çünkü parkın içerisine yerleştirilen piknik masalarının ve bankların bulunduğu yerler çekirdek kabuğu, meyve çöpleri, kola şişeleri, sigara izmaritleri ile dolu, piknik kulübelerinin duvarları, oturma yerleri karalama defteri sanki. İnsanlar aşkını görüntü kirliliği yaparak anlatmaya başlamış. Kirlilik yaparak anlatılan sevgi, dile getirilen sevda nasıl temiz bir sevda olabilir ki?

Düşünüyorum da belediye görevlileri ne yapsın? Bu mekanları sabah temizleyip, insanların kullanımına sunuyorlar ama bu mekanları kullanan insanlar tarafından berbat ediliyor. Temizliği özde benimsememiş insanlar tarafından kullanılan bu mekanlarda akşama kadar aralıksız temizlik yapılsa yine temiz bir mekan meydana getirilemez.

Sözün özü insanca yaşamak ve temiz bir çevre istiyorsak, önce kullandığımız eşyalara, mekanlara biz sahip çıkmalıyız. Nasıl tertemiz bulmak istiyorsak, kullandıktan sonra da tertemiz bırakmalıyız.

Yazımızın başında sorduğumuz bir şehrin temizliğinden kimler sorumlu sorusunun cevabı belediye desek de yaşananlara bakıldığında temizlikten hepimizin sorumlu olduğu su götürmez bir gerçek. Kapımızın önünü temizlemiyorsak, temiz tutamıyorsak, sokağımız niye pis diye hayıflanmaya hakkımızın olmadığını düşünüyorum.

Görüntü kirliliği Tosya’mızın bir başka problemi. Reklam tabelalarımızda standart yok.Aynı işi yapan kaç tane  iş yeri varsa, o kadar çeşitli tabela var, boyutları farklı, görünüşleri farklı. Reklam farkı ortaya çıkarmaktır ama en azından belli ölçüler getirilerek standart hale getirilebilir. İstediğimiz şekilde, kafamıza göre tabela asma lüksümüzün olmadığını, camlarımıza, duvarımıza canımızın istediği gibi afiş, reklam vs. asmamamız gerektiğini düşünüyorum.

Kapı önleri, sokakları, caddeleri, parkları pırıl pırıl, tertemiz bir Tosya’da yaşamak temennisiyle.

 

Tosya hepimizin

Yorumlar kapalı.

Giriş Yap

Açıksöz Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!