Yüce dinimizin haram
kıldığı kötülüklerden birisi de yalan söylemek, yalanla iş yapmaktır. Mükerrem
olarak yaratılmış olan insanın yalandan uzak yaşaması istenilmiştir. Çünkü
insan onuruna yakışan yalan değil doğruluktur. Dürüstlüktür.

     Kur’an-ı
Kerimde, yalan, nifak alameti olarak sayılmış, yalanın manevi bir hastalık,
ruhsal bir maraz olduğu ifade edilerek, yalandan dolayı can yakan azaptan
bahsedilmiştir.

     Yalan, aslı olmayan bir şeyi söylemek veya
inanmadığı bir şeyi ifade etmek demektir. Hakikatin hilafına söz söylemek yalan
olduğu gibi, inanmadığı şeyi söylemek de yalan demektir

      Allah’ın seçkin
kulları olan Peygamberlerin özelliklerinin başında “sıdk,” yani doğru sözlülük
ilkesi gelir. Doğru sözlü olup dürüst olanlar peygamber ahlakından nasipleri
olanlardır. Yalancılar ise nifakdan nasiplenirler.
      “Bakara Suresi”nin ilk ayetlerinde
Münafıklara ait 10 özellik yer alır. Bunların hepsi de yalanın sebep olduğu
kötülüklerden doğan, kişiyi ve toplumları felaketlere sürükleyen zararlı davranışlardır.
Yalan söylemenin neticesinde meydana gelen ve Müslüman’ın imanına zarar veren
bu özelliler ayetlerde şu şekilde sıralanır.

1. Aldatıcılık, aldatmayı kar saymak.

2. Şuursuzluk, düşüncesizce davranmak.

3. Fesat çıkarmak.

4. Müminlerle alay etmek.

5. İkiyüzlü davranmak.

6. Gönül hastalığı. Devamlı şüphe içerisinde bulunma hali.

7. Güvensizlik,

8. Bilgiden uzak olmak

9. Dengesizlik.

10.Bencillik.
     Dikkat edilirse bu kötü davranışların tamamı
insan aklına ve dinin değerlerine aykırı şeylerdir. İnsanlığın selameti
bunlardan uzak kalmaktadır. Bunların her biri, yalan söylemenin ve yalanla iş
yapmanın oluşturduğu tabii neticelerdir.
     Müslümanlar arasında yalana başvurulan
konular epeyce fazladır. Bir çıkarın temini için, aldatmak için ve diğerleri
için yalan söylenildiğine şahit olunmaktadır. Oysaki Hz. Peygamberimiz
 yalanın her türlüsünü yasaklamıştır.

     Ayet ve hadislerin
ışığında şu dini hükümler ortaya konulmuştur.
   1.Yalan ile kazanılan mal helal değildir.
Bu konuda hile yapmak ta aynı hükümdedir.
   2.Yalan yere yemin etmek büyük
günahlardandır. Böyle yeminlere “gamus” yani günaha batıran yemin denir.
   3.Yalanla iş yapmayı terk etmeyenin
ibadetine Allah değer vermez.
   4.Yalanı terk etmediği sürece kişinin
kalbine Allah korkusu iyice yerleşmez.
   5.Yalancı dünyada gönül huzuru
bulamadığı gibi ahirette de huzur bulamaz.
   6.Yalanın hâkim olduğu toplumda
ahlaktan ve erdemli davranışlardan bahsedilemez. Erdemli davranışlar dürüst
ortamlarda gelişir. Yalanın hâkim olduğu ortamlarda ise ikiyüzlülükler gelişir.
   7.Yalanın ve yalancının kaderi her an
perişan olup yok olma korkusudur. Hakikatin ve dürüstlüğün kaderi ise er geç
hak ettiği değere ulaşıp mesrur olmasıdır.

   “İnsana sadakat yaraşır, görse de ikrah.

   Doğruların
yardımcısıdır. Hazreti Allah.”

      Peygamberimiz efendimiz şöyle
buyuruyor “Doğruluk iyiliğe götürür.
İyilik de Cennet’e Götürür. Kişi doğru sözlülüğü ile Allah katında
“Sıddıklar”dan yazılır. Yalan ise kötülüğe götürür. Kötülük de Cehennem’e
götürür. Kişi yalan söylemeye devam etmesinin neticesinde Allah katında da
“Yalancılar”dan yazılır.”

YALAN VE ZARARLARI

Yorumlar kapalı.

Giriş Yap

Açıksöz Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!