Cuma günkü yazımızda, içinde bulunulan gün itibariyle noelden bahsetmiştik. Şimdi de yaklaşması sebebiyle olayın yılbaşı ve yeni yıl boyutuna da bizim penceremizden bakmaya devam edeceğiz inşaallah.

            Üzülerek müşahade ediyoruz ki, tamamen hristiyan kültürüne ait olduğu halde toplumun büyük bir kesiminde artık kanıksanmış bir noel baba figürü yerleşmiş durumda. Gerek basın yoluyla gerekse masumane görünümlü algı operasyonlarıyla çocuklarımızın körpe dimağlarında bir noel baba fotoğrafı oluşturulmuştur. Büyük alışveriş merkezlerinden, ünlü caddelerimizden geçtik Anadolunun küçük yerleşim yerlerindeki mağazalarda bile vitrinlerde yeni yıl reklamlarının yanında noel baba resimlerini de görmek artık normal bir şeymiş gibi gelmeye başladı bizlere. Hristiyan inancına göre Noel Baba, Noel gecesi çocuklara hediye bıraktığına inanılan efsanevi kişidir.Noel Baba efsanesi ve 6 Aralık‘ta çocuklara şekerleme ile hediye verilmesi geleneğinin, Piskopos Nikola’yı konu alan Hollanda efsanesi Sinterklaas‘a dayandığı kabul edilir.Bu efsane ilk kez Hollandalı göçmenler vasıtasıyla Amerika Birleşik Devletleri‘ndeki New Amsterdam’a (günümüz New York City‘si) ulaşmıştır.Yoksulluk nedeniyle fuhuşa sürüklenecek olan üç genç kızın çeyiz masraflarını ödeyip evlendirdiğine ve bir kasap tarafından öldürülüp tuzlu suya basılan üç çocuğu dirilttiğine inanılır.Hıristiyanlıktaki küçük azîzlerden biri olmasına rağmen, Ortaçağ‘da ünü tüm Avrupa’ya yayıldı ve pek çok ülkede adına binlerce kilise inşa edildi. Roma İmparatoru I. Justinianos Nikola adına Konstantinopolis‘de (İstanbul) bir kilise inşa ettirdi. Günümüzdeki Noel Baba imajı,çizer Haddon Sundblum‘un, 1931 yılından itibaren Coca-Cola şirketi için hazırladığı çizimlerle son halini almıştır. Coca-cola firması hakkında Müslüman olarak fikrimiz ve tavrımız bellidir. Böyle bir firmanın pazarlama ürünü olarak ve firmanın hakim renklerine bürünmüş bir şahsiyet olarak arz-ı endam etmesi düşündürücüdür.

            Noel Baba’nın hediye getirmesi geleneği, İskandinav Mitolojisi‘ndeki  viking tanrısı Odin‘e dayanır.Odin, uçan atı Sleipnir ile avlanmaya gittiğinde, çocuklar Sleipnir için çizmelerinin içine havuç ve saman koyup şöminenin yanına asarlardı. Odin’in bu iyilik karşılığında çocuklara hediye ve şekerlemeler getirdiğine inanılırdı. Zamanla bu gelenek Avrupalı göçmenler vasıtasıyla Amerika’ya ulaştı. Çizme yerine büyük çoraplar kullanılmaya başlandı ve bu gelenek Noel’e dahil oldu. Yani neresinden bakarsak bakalım hristiyanlıktan da önce putperest inanışların adetlerinden kaynaklanan ve varlığı tarihi hiçbir dökümanla desteklenemeyen hayali bir şahsiyettir noel baba.

            Hepimizin şahit olduğu gibi günümüzde noel ve yılbaşı sezonu, tipik olarak İslam ülkelerinin de içinde bulunduğu birçok ülkede ekonominin canlandığı bir dönemdir. Satışlar neredeyse tüm perakende sektörlerde dramatik olarak artar. Noel’de satış yerleri hediyelik eşya ve dekorasyon malzemelerine ağırlık verdiği gibi yeni ürünleri de müşterilerle tanıştırır. ABD‘de bu sezonun adı ‘Noel alışveriş mevsimi’ olarak geçer ve genellikle sezonun açılışı, ABD’de her yıl kasım ayının dördüncü Perşembe günü kutlanan Şükran Gününün ertesi günü olan Cuma günü olarak kabul edilir.Noel bugün nüfusunun yüzde 60’ından fazlası tanrıya inanmayan İngiltere, Fransa gibi ülkelerde bile coşkuyla kutlanmaktadır.Hristiyan çevreler ise Noel’in bir alışveriş ve hediye bayramı haline gelmesinden ve çocukların Noel Baba‘ya, İsa‘dan daha fazla önem vermesinden endişe duymaktadırlar. Samimi hristiyanlar bile olaya bu denli endişeyle yaklaşırken, Müslümanlar olarak garip bir şekilde biz sahiplenmeye başlamışız.

            Hasılı kelam, Müslüman noel kutlamaz, Müslüman yılbaşı kutlamaz. “Biz yılbaşı kutlamıyoruz, sadece yeni yılın gelişini kutluyoruz” demek, o gece işlenmesi muhtemel günahlara kapı aralayacak, belki de ilk içkilerin içilmesine vesile olacak ve alışkanlık haline gelmesini bile sağlayabilecek.

            Kullandığımız takvime göre bir yıl bitecek, yeni bir yıl başlayacaktır. Çılgınca eğlenmek yerine Müslümanın yapması gereken muhasebedir. Geçen yılın ömür sermayesinden neler götürdüğü, gelecek yılın neler getirebileceği düşünülmelidir. Hikaye odur ki; Bağdat sokaklarında bir satıcı olanca sesiyle bağırıyordu: “Sermayesi erimekte olan bu zavallıya yardım edin!”. Öğle vaktiydi. Yaz mevsimiydi. Taşı toprağı yakıp kavuran sıcak yüzünden adamın alnından boncuk boncuk ter boşalıyordu. Bir elinde bu mevsimin en gözde malı olduğu halde, bağırmaya devam ediyordu: “Sermayesi erimekte olan adama yardım edin!”. Adam buz satıyordu. Adamın halini gören alim bir zat düşüp bayılır. Etrafına toplananlar onu ayıltırlar. Neden bayıldığını merak ederler. Ve adam cevap verir: “Satıcı buzunun erimesine üzülürse benim ömür sermayem erirken ben ne yapmaktayım”…

            Yazımızı sözlerin en güzelinden birkaç ayetle bitirelim: “Ey İnsanlar! Şüphesiz Allah’ın sözü gerçektir. Bu dünya hayatı sizi aldatmasın. Şeytan da sizi Allah ile aldatmasın!” (Fatır: 5) ve “Dünya hayatı bir oyun ve eğlenceden başka bir şey değildir. Sakınanlar için âhiret yurdu elbette ki daha hayırlıdır. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız?” (En’am:32). Selam ve dua ile…

 

Yılbaşı…

Yorumlar kapalı.

Giriş Yap

Açıksöz Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

deneme bonusu veren siteler -
deneme bonusu veren siteler
- Goley90 - tiktok takipçi satın al - instagram likes - istanbul escort - mecidiyeköy escort - bakırköy escort - postegro - istanbul escort - Baywin - sahabet giriş - Aviator oynadeneme bonusu veren siteler -
deneme bonusu veren siteler
- Goley90 - tiktok takipçi satın al - instagram likes - istanbul escort - mecidiyeköy escort - bakırköy escort - postegro - istanbul escort - Baywin - sahabet giriş - Aviator oyna